ABSTRACT
Prediction and early diagnosis of cancer are vital in gynecology. Studies have shown that both micronucleus (MN) and micronucleus tests (MNT)s can be used to predict cancers. Approximately 92% of all of the human malignancies occur in epithelial tissues. The MN assay in exfoliated cells is an innovative genotoxicity technique which holds promise for the study of epithelial carcinogens. Micronuclei are usually produced during the metaphase/anaphase transition of mitosis. If the process of cell division is disturbed, the sharing of the genetic material to the two daughter nuclei may be affected. The same situation will also occur if the chromosomes are broken or damaged by radiation, drugs and chemicals. Under these conditions, the genetic materials that are not included in the nuclei of the daughter cells will then form its own "micronucleus". A MNT is a special toxicological test that is usually employed in screening chemical compounds that are potentially genotoxic. The main objective of the test is to identify those genotoxic agents, which are capable of modifying the structure and segregation of chromosomes, in a specific way that enables the induction of micronuclei in interphase cells. MNT is used to determine carcinogenic agents that are capable of triggering off a specific type of cytogenetic damage, which lead to the formation of micronuclei containing lagging chromosome fragments or whole chromosomes. Recently MNT began to be used in gynecology and will be one of the most important parameter in prediction, prognoses and response to treatment of cancer in the near future.

ÖZET
Kanserin önceden teşhisi ve tahmini jinekolojide hayati rol oynar. Bu alandaki çalışmalar, mikronükleus (MN) ve mikronükleus testinin (MNT) kanserin tahmini için kullanılabileceğini göstermektedir. İnsan malignitelerinin yaklaşık %92'si epitel dokularda oluşur. Eksfoliye hücrelerde yapılan MN deneyleri yenilikçi genotoksisite tekniğidir ve epitelyal karsinojenler konusundaki çalışmalar için umut vaadetmektedir. Mikronükleus genellikle mitozun metafaz/anafaz geçişinde üretilir. Hücre bölünmesi süreci bozulur ise, iki yavru çekirdekte genetik malzemenin paylaşımı etkilenebilir. Aynı durum kromozomlar radyasyon, ilaçlar ve kimyasallar ile kırılır veya hasarlanırsa da ortaya çıkar. Bu koşullar altında, yavru hücre çekirdeklerinde bulunmayan genetik meteryaller daha sonra kendi mikronukleusunu oluşturacaktır. Mikronükleus test ise genotoksik olma potansiyeli taşıyan kimyasal bileşenlerin taramasında kullanılan özel toksikolojik bir testtir. Bu testin temel amacı, interfaz hücrelerinde mikronükleus oluşumuna neden olan kromozomların yapı ve ayrışma modifikasyonundan sorumlu genotoksik ajanların tespit edilmesidir. MNT, bütün kromozomun veya kromozom parçalarının bulunduğu mikronükleusun dizilimini irdeleyerek sitogenetik bir hasarı yaratabilecek kanserojen etkenlerin belirlenmesinde kullanılır. Son dönemlerde MN, jinekoloji dalında kullanılmaya başlanmış olup kısa süre içerisinde kanserin teşhisinde, tahmininde ve tedaviye yanıtın belirlenmesinde önemli bir parametre haline gelecektir.