ABSTRACT
Objective: The aim of this study was to investigate the relationship between blood contamination of embryo transfer catheter (ETC) and its effect on clinical pregnancy rate in intra cytoplasmic sperm injection (ICSI) cycles. Material and Methods: The data of patients underwent controlled ovarian stimulation for ICSI cycles with standart stimulation protocols in Erciyes University Center of Assisted Reproductive Technology and Infertility were retrospectively analysed. On the day of human chorionic gonadotropin administration, endometrial thicknesses were measured by transvaginal ultrasonography and recorded. Endometrial thickness were grouped as the following; Group 1: ≤5,9 mm (n: 22), Group 2: 6-7,9 mm (n: 204), Group 3: 8-9,9 mm (n: 474), Group 4: 10-11,9 mm (n: 476), Group 5: 12-13,9 mm (n: 277), Group 6: ≥14 mm (n:139). After the completion of ultrasound guided embryo transfer procedure, catheter tips were inspected under the light microscope in order to observe the presence of blood. Main outcome measures were clinical pregnancy rate (CPR), endometrial thickness, blood contamination of ETC. Results: Tenaculum was not used in any patient and all the embryo transfer in this study were easy type. In cycles that resulted in pregnancy patients were younger (29±4.52 versus 30.53±5.11 years, p<0.001). E2 concentration on the day of hCG administration for trigger was significantly greater in cycles where pregnancy were achieved (2517.37±1241.94 versus 2264.84±1222.66 pg/mL (p<0,001)]. No statistically significant difference found between endometrial groups in terms of blood contamination of ETC (p= 0.179). When controlled for endometrial thickness, blood contamination of ETC did not decrease CPR. Contamination of blood on ETC was not an independent factor related to CPR. Conclusion: Blood contamination of embryo transfer catheter does not negatively affects ICSI cycles outcomes.

ÖZET
Amaç: Bu çalışmanın amacı intrastoplazmik sperm injeksiyonu (ICSI) sikluslarında embriyo transferi sonrasında embriyo transfer kateterinde kan izlenmesinin klinik gebelik oranına etkisini araştırmaktı. Gereç ve Yöntemler: Erciyes Üniversitesi Yardımla Üreme ve İnfertilite Merkezinde ICSI için kontrollü ovaryan hiperstimulasyon uygulanan hastaların verileri retrospektif olarak incelendi.İnsan koryonik gonadotropin (hCG) uygulandığı gün endometriyal kalınlık transvajinal ultrasonografi ile ölçülüp kaydedildi. Endometriyal kalınlıklarına göre hastalar; Grup 1≤ 5,9 mm (n: 22), Grup 2: 6-7,9 mm (n: 204), Grup 3:8-9,9 mm (n: 474), Grup 4: 10-11,9 mm (n: 476), Grup 5: 12-13,9 mm (n: 277), Grup 6: ≥14mm (n:139) olarak gruplandırıldı. Ultrason rehberliğinde yapılan embriyo transferi sonrasında kateter ucunda kan bulaş varlığı ışık mikroskopu altında değerlendirildi. Ana sonuç ölçütlerimiz klinik gebelik oranı, endometriyal kalınlık ve embriyo transfer kateterinde kan izlenmesi idi. Bulgular: Hiçbir hastada embriyo trasferi sırasında tenakulum kullanılması gerekmedi. Bu çalışmadaki transfer tipi kolay transfer idi. Gebelikle sonuçlanan sikluslardaki hastalar daha genç idi (29±4,52 ve 30,53±5,11 yıl, p<0,001). Ovulasyon tetiklenmesi için hCG uygulandığı gün serum östradiol düzeyleri, gebelik elde edilen sikluslarda daha yüksekti (2517,37±1241,94 ve 2264,84±1222,66 pg/mL (p<0,001)]. Endometriyal gruplar arasında, embriyo transfer kateterinde kan bulaşı bakımından istatistiksel bir fark izlenmedi (p=0,179). Endometriyal kalınlık için kontrol edildiğinde embriyo transfer kateterinde kan bulaşı olmasının klinik gebelik oranını azaltmadığı ve embriyo transfer kateterinde kan bulaşının klinik gebelik oranına etki eden bağımsız bir faktör olmadığı izlendi. Sonuç: Embriyo transfer katetrinde kan bulaşı izlenmesi ICSI siklus sonuçlarını olumsuz yönde etkilememektedir.