2915 Viewed2428 Downloaded
Cervical Length And Dilatation Of Internal Os In Predicting Pretermdelivery By Transvaginal And Transperineal Ultrasonography
Transvajinal ve Transperineal Ultrasonografi İle Servikal Uzunluk ve İnternal Os Açıklık Ölçümlerinin Preterm Doğum İçin Prediktif Değeri
Faik Gürkan YAZICI*, Akgün YILDIZ**, Gizem YILDIRIM*, Haldun GÜNER**
*, Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum AD**, Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum AD, ANKARA
Turkiye Klinikleri J Gynecol Obst. 2001;11(3):122-8
Article Language: TR
Copyright Ⓒ 2024 by Türkiye Klinikleri. This is an open access article under the CC BY-NC-ND license (
http://creativecommons.org/licenses/by-nc-nd/4.0/)
ÖZET
Amaç: Antenatal rutin yapılan servikal ultrasonografik incelemede transperineal ultrasonografinin preterm doğum için prediktif değerinin saptanması ve bu yöntemin transvajinal ultrasonografi ile karşılaştırılmasıdır. Materyel ve Metod: Normal poliklinik takibi için obstetrik polikliniğine başvuran 357 gebede 18-22 hafta ve 24-28 hafta arasında transvajinal ve transperineal yöntem ile servikal uzunluk ve internal os açıklığı ölçülmüştür. Daha sonra bu ölçüm yöntemleri ile preterm doğum arasındaki ilişki araştırılmıştır. Transvajinal ve transperineal ultrasonografilerin preterm doğum için prediktif değerleri karşılaştırılmıştır. Bulgular: 37 hafta altında spontan preterm doğum oranı %6.7 olarak gerçekleşmiştir. Servikal uzunluklar ve internal os açıklıkları, her iki ultrasonografi tekniğinde ve her iki ölçüm haftasında da, preterm doğum yapanlarda termde doğum yapanlara göre belirgin olarak farklıdır. Preterm doğum riski, serviks uzunluğu ve internal os açıklığı ile direk olarak ilişkilidir. Serviks uzunluğundaki her 1 mmlik azalma ve servikal açıklıktaki her 1 mmlik artış, preterm doğum riskinde anlamlı oranda artış oluşturur. Sonuç: Servikal uzunluk ölçümlerinde transperineal yöntemin 24-28 haftadaki sensitivitesi (%37.5) ve relatif risk değeri (11.1) diğer yöntem ile yapılan ölçümlere göre daha yüksektir. İnternal os açıklığı ve preterm doğum arasındaki ilişkiyi değerlendirmede ise transvajinal yöntem, transperineal yönteme göre daha değerlidir. Transvajinal yöntem "gold standart" olarak güncelliğini korumaktadır. Ancak prematur membran rüptürü gibi vajinal penetrasyonun istenmediği hastalarda veya transvajinal incelemenin mümkün olmadığı durumlarda, transperineal servikal inceleme, transvajinal USG kadar güvenilir olarak kullanılabilir.
ABSTRACT
Objective: To evaluate the efficacy of transperineal sonographic measurement of cervical length and dilatation of internal os in predicting preterm delivery and to determine the correlation between transperineal and transvaginal ultrasonography. Materials and Method: We performed transvaginal and transperineal ultrasonography at18-22 weeks and 24-28 weeks gestation in 357 pregnant women. Cervical length and dilatation of internal cervical os were measured. The relations between cervical length and dilation of internal cervical os and preterm delivery were assessed. We compared diagnostic performance of transvaginal and transperineal ultrasonography in prediction of preterm delivery at 18-22 weeks and 24-28 weeks gestation. Results: Preterm delivery (before 37 weeks) occured in 24 pregnancies (%6.7). The mean cervical lengths and dilatation of internal os were significantly different in preterm and term groups (P<0.05) by all ultrasonography routes both at 18-22 and 24-28 weeks gestation. The association between cervical length and preterm delivery were evident across the entire range of measurements. The risk of preterm delivery increased significantly with each increase of 1 mm in cervical dilatation and decrease of 1mm in cervical length. Conclusion: Of cervical length measurements, transperineal sonography had the highest diagnostic performance with a sensitivity of %37.5 and a relative risk of 11.1 at 24-28 weeks gestation. Transvaginal sonography was superior than other method in prediction of preterm delivery by assessing dilatation of internal os. Transperineal sonography may be an alternative technique when transvaginal route is unavailable and inappropriate.