E-ISSN: 2619-9467

Cover    
Year 2006 - Volume 16 - Issue 1

Open Access

Peer Reviewed

EDITORIALS
1986 Viewed

Editorials
Sayı Editöründen


Article Language: TR
Copyright Ⓒ 2020 by Türkiye Klinikleri. This is an open access article under the CC BY-NC-ND license (http://creativecommons.org/licenses/by-nc-nd/4.0/)
Değerli meslektaşlarım;

Yeni yılın ilk sayısıyla, yine aynı heyecanla yine dopdolu olarak karşınızdayız. Geçtiğimiz yılın önemli olaylarına değinmeden, önce ocak ayından bilgi vermek gerekirse, yılın ilk kongresi ocağın son günlerinde Bursa'da yapılan Jinekolojik Endoskopi kış kongresi idi.

Aynı tarihlerde, 28 Ocak'ta 'Jinekolojik Onkoloji Derneği'nce gerçekleştirilen bölgesel toplantı nedeniyle Antakya'da bulunduğumdan kongreye katılma olanağım olmadı. Kongrenin oldukça başarılı geçtiği duyumları dışında fazlaca bir bilgim olmadı.

İki gün gibi kısa bir süre görme imkanı bulabildiğimiz Antakya, başta ''Amik Ovası'' olmak üzere verimli topraklarıyla, üç dinden insanları birleştiren çok önemli bir ilimiz. Kültür düzeyi oldukça yüksek insa'nı ve modern görünümü ile Antakya, bölgesinde bir hoşgörü merkez konumunda.

Ölümcül hastalığına rağmen, Hatay'ın ülkemize katılması için, büyük önder Atatürk'ün olağanüstü bir çaba gösterdiğini, kenti gezdiğimizde daha iyi anlamış olduk.

Zaman kısıtlığı nedeniyle, sadece dünyaca ünlü Mozayik Müzesi ve Sen Piyer Kilisesi'ni gezebildik. El dokuması ipekli kumaşları, ceviz reçeli, defneli doğal sabunları, sedef kakmalı mobilyaları ve künefesi ile ünlü Antakya'yı görmenizi hepinize öneririm. 'Antakya Mustafa Kemal Üniversitesi'nin, bölgesel kültür ve ülke kalkınmasında, ileride önemli görevler üstleneceği kuşkusuzdur.

Geçtiğimiz yılın sağlık olaylarından en önemlisi, Sağlık Bakanlığı'nca doçent ve profesörlerin şef ve şef yardımcısı kadrolarına doğrudan atanmaları idi. Bilindiği gibi, bu kanun sonradan anayasa mahkemesi tarafından iptal edildi. Ancak atananlar bir kez atanmış oldular. Uzun zamandır doçent ve profesör olup bakanlık bünyesinde olmalarına karşın atanmaları yapılmayanların elleri yine böğürlerinde kalınca, sanırım pek çoğu haklarını hukuk platformlarında arayacaklar. Bakanlık bazı illerdeki devlet hastanelerini ''eğitim hastanesi'' haline getirdi. Yeni atanan şeflerin pek çoğunun klinikler, yatakları ve birlikte çalışacakları doktor kadroları henüz olmadığından pek çoğu henüz standart çalışma düzenine geçemediler.

Doğal olarak, yeni kliniklerin asistan ihtiyaçlarını karşılamak için TUS kadrolarında belli sayıda artırıma gidilecek. Bu kadar fazla uzmana ihtiyaç var mı dır? Şimdiye kadar olandan farklı olmak üzere her dalda, bundan sonra yılda kaç uzman yetişmesi planlanıyor? Bu planlama da yeterince uzman hekim yetiştirilemediği için mi, yeni klinikler ve yeni eğitim hastaneleri açılmaktadır? Bu öneriler Sağlık Eğitimi Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen çalışmalar sonucunda mı ortaya çıkmıştır? Bu soruların cevaplarını, sağlıkçılar olarak henüz bizler bilemiyoruz. Belki günün birinde yetkililer açıklarlar.

Bu yılın en önemli ikinci olayı maalesef ''kuş gribi'' oldu, Manyas'ta henüz insana geçmeden yeterli önlemler alınmadı. Doğu Beyazıt'ta ortaya çıkıp ta Van'da insanda hastalık ve ölüm olayları duyulunca, hem ilgililerde hem de halkta bir paniktir başladı. Dünyanın pek çok ülkesinde ortaya çıkmasına karşılık, her nedense o ülkelerde olay duyulmadı. Bizde ise olayı medyamız ileri şekilde abartarak verince kendi kendimizi dünyaya ihbar etmiş durumuna düşüverdik. Anadolu köylüsünün bedava protein kaynağı olan tavuklar, yakalanıp itlaf edildi. Hükümet paralarını ödese bile ne fayda, ilerdeki geçim ve besin kaynakları bir kez kurumuş oldu, hepsi o kadar. Bunun yanında ülke beslenmesinde çok önemli yeri bulunan ve yetiştirdikleri tavukların hastalıklı olma riski neredeyse yüzde sıfır olup sağlıklı ve hijyenik üretim yapan ''modern ve entegre kanatlı hayvan tesisleri'' birer birer kapılarına kilit vurdular. Gribin zararı, bir yerde milletimize oldu. Milyarlarca dolar kayıptan bahsediliyor. Bu talihsiz olayda, medyamız başarılı bir sınav veremedi. Umarım yetkililer ve medyamız olaydan ders almışlardır.

Hastalananların kurtarılması için olağanüstü çaba gösteren 'Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi'nin başta başhekimleri olmak üzere tüm sağlık personeline ne kadar teşekkür etsek azdır.

2006 yılı doçentlik sınavları giderek yaklaşıyor. Sınava girecek olan meslektaşlarıma, üstün başarılar dilerim. Önümüzdeki aylardan, 16-19 Mart'ta ''Palandöken Kış Kongresi'', 18-23 Nisan'da ''Ulusal Jinekolojik Onkoloji'', 16-21 Mayıs'ta ''Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği Ulusal Kongresi'', ve haziranda ''Avrupa Kontrasepsiyon'' kongreleri var. Kongrelerde buluşmak ümidiyle. Saygılarımla.

Prof.Dr. Haldun GÜNER

Editör