Editorials
Sayı Editöründen
Prof.Dr. Haldun GÜNER
Article Language: TR
Copyright Ⓒ 2024 by Türkiye Klinikleri. This is an open access article under the CC BY-NC-ND license (
http://creativecommons.org/licenses/by-nc-nd/4.0/)
Değerli meslektaşlarım,
Bu yılın ilkbahar kongrelerinden ilk ikisi nisanda İstanbul'da hem de aynı tarihlerde yapıldı. Şöyle ki, ''2. Ulusal Ürojinekoloji Kongresi'' 17-19 Nisan tarihlerinde Harbiye Askeri müze Kültür sitesinde, 'maternal-fetal tıp ve perinatoloji kongresi de yine 17-20 Nisan tarihlerinde ilkinin 200 metre yakınındaki Hilton otelinde yapıldı.
İlgi alanlarımdan biri ürojinekoloji olunca doğal olarak, ben ve ürojinekolojiye gönül verenler ilk kongredeydik. Perinatoloji alanında çalışan arkadaşlarımız da ikinci kongreye katıldılar.
Ayni klinikten arkadaşlar, birbirimizi ancak akşamları görebildik. İki kongrenin birbirine çok yakın yerlerde olmasına karşılık, digerine az da olsa katılma fırsatımız olmadı. Bu nedenle sizlere daha çok katıldığım ürojinekoloji kongresinden bahsedeceğim. Bundan onüç yıl kadar önce ürojinekolojiye fiilen adım attığımızda bizler topu topu birkaç kişiydik. Bugün görüldü ki bu işe gönül verenler neredeyse beşyüzlere yaklaşmış durumda. Kongrede İngiltere'den Con Kelleher, Derek Rosario, ve Katherine Anders, ABD den Antoni Jacek Duleba, Mickey Karram ve İlker Yalçın, İsrail'den Rami Langer, Judit Sarig, Almanya'dan Eckhard Petri, Hollanda'dan Mark Ewout Vierhout'u dinleme fırsatımız oldu. Yabancı konuşmacılardan özellikle Dr Karram ve Dr Petri'nin anlatıları bizler açısından çok yararlı oldu.
Bilimsel yönden bir özetleme yapacak olursak, retropubik yaklaşımlarda ana yöntemin Burch olduğu bir kez daha vurgulandı. İster açık, ister endoskopik. Cerrah hangi yönteme daha çok yatkınsa onu tercih etmeli. MMK, da Kelly gibi tarihteki yerini almış durumda. Giderek daha az yapılan MMK bizim gibi bazı kliniklerde hiç yapılmaz oldu. Vaginal yaklaşımlarda Sling operasyonları altın standart olarak kabul görüyor. İster doğal ister sentetik greft uygulansın arada bariz farklılıklar yok. Eskiden daha çok ürologların tercih ettikleri bizim de az sayıda fakat kötü sonuçları nedeniyle terk ettiğimiz vajen ön duvar slingleri de gözden düşmüş durumda. Sentetik greftlerde görülen rejeksiyon, enfeksiyon, üretral erozyon gibi sorunları bizler de yaşamıştık, kongrede de tartışıldı. Özellikle postop üriner retansiyonlar ve rejeksiyon miduretral tatbik edilen ve daha ince olan TVT ile önlenmiş durumda. TVT ve modifikasyonu IVS gerçekten başarılı yöntemler. Ancak en önemli dezavantajları çok pahalı oluşları. Bu husus kongrede de hemen hemen her oturumda çok tartışıldı. Gazi Kadın Doğumda başlattığımız ve Üroloji'den Dr Ergen ve arkadaşlarının da uyguladıkları yöntem, henüz sonuçları kısa vadede olmasına karşılık ileride çok yararlı olacağı kanısını uyandırıyor. 10x15 cm ebatlarında polipropilen greftten 1'er cm'lik kalınlıkta kesilerek 10 adet sling grefti elde ediliyor. Daha sonra her greft bir vaka için gaz otoklavda sterilize ediliyor. Klasik slingdeki gibi mesane boynu ve proksimal uretra yerine miduretraya tatbik ediliyor.
Vaginal doğumların pelvik relaksasyona neden oldukları da kongrede vurgulandı, Çok çocuk nasıl çok yükse, çok vaginal doğum da çok relaksasyon olarak görüldü. Alternatif olarak tüm doğumlar Sezaryenle mi olmalı sorusu uzun yıllar tartışılacak gibi.
Stress inkontinensi de bulunan pelvik relaksasyonlarda, vaginal histerektomilere Kelly ön onarı eklenmesinin inkontinens cerrahisinde yeri olmadığı bir kez daha yerli ve yabancı çeşitli katılımcılarca vurgulandı. Yaklaşım olarak, vaginal yol seçilmişse Sling ya da TVT, abdominalse Burch, Laparoskopik ise L/S Burch uygun yöntemler gibi görünüyor.
Özellikle pelvik relaksasyon nedeniyle yapılan uygulamalarda, histerektomi sonrasında olayın plastik ve rekonstrüktif yönüne daha fazla önem verilmesi ve vagen kafının mutlaka sağlam bir anatomik yapıya tesbit edilmesi gerektiği belirtildi. Bu nedenle vaginal kaf prolapsusu ve enterosele günümüzde daha sık rastlanılıyor. Özellikle ilk ameliyatlarda, zaten çoğu zaman birlikte olan enteroselin onarılmaması ileride yeniden karşımıza çıkmasına neden oluyor.
Maternal fetal tıp kongresine katılamadığımdan, sizlere orada olanlardan bahsedemiyorum. Çalışmalarını belirli konulara yönlendirmiş olan meslektaşlarımızın kendi konularındaki kongrelere katılmaları doğaldır. Ancak normal kadın doğum hekimliği yapmakta olan meslektaşlarımızın, çakışan kongreler nedeniyle bazı kongrelere katılamayışları da bizleri en azından üzmektedir.
Zira kongrelerin esas amacı bilimin yayılmasına öncülük etmektir. Bu nedenle kongre başkanı ve planlayıcılarından, kongre takvimlerine daha dikkatli bakmalarını ve kongreleri çakıştırmamalarını meslektaşlarımız adına rica ediyoruz. İleride çakışmayan kongrelerde birlikte olmak arzusuyla saygılarımla.
Prof.Dr. Haldun GÜNER
Editör