Değerli meslektaşlarım,

Yoğun çalışmayı takiben bir yılın daha sonuna geldik. Umarım hepiniz için fazlasıyla verimli geçmiştir. 2004'ün de tüm meslektaşlarımıza huzur, sağlık ve başarı dolu günler getirmesini dileriz.

Ülkemiz Avrupa Birliği'yle gümrük anlaşmasına girdi gireli neredeyse herkes imalatı bırakıp başımıza ithalatçı oldu çıktı. Doğal olarak sağlık alanında da pekçok ithal ürün piyasada çoktan yerini aldı. Fabrika açıp da ham maddesiyle, işçiyle, toplu iş sözleşmesiyle, asgari ücretiyle, sigortasıyla, tazminatıyla mı uğraşalım? 'Kapatırım fabrikayı, tutarım büyükçe bir depo, gelsin mallar Avrupa'dan, ben keyfime bakarım' diyenler ileride ne kadar yanıldıklarını görecekler.

İlaçta imalatın ithalatı karşılama oranı üzülerek söyliyelim, neredeyse %10'lar düzeyine inmiş durumda.

İlaçların pek çoğu bilinmekle beraber, tıbbi gereçlerin pekçoğu meslektaşlarımızca bilinmediğinden ithalatçı tanıtım elemanlarının sözlerine körükörüne inananlarımız bile var. Bir zamanlar ne kadar çok laparoskopik dispozabl malzeme kullanılmıştı, hatırlayınız. Şimdilerde buna benzer neler lanse ediliyor neler. Soft idrar sondaları, drenler, adezyon önleyici, kanama durdurucu bariyerler, süt sağma cihazları, TVT, eski agraf benzeri cilt dikişi materyelleri say say bitmez.

Doksanlı yıllarda ekstraperitoneal laparoskopik Burch için balon diseksiyon aletlerine ne kadar dolarımız gitti? KALDIR AT, KALDIR AT, BUNU SONU NEREYE VARACAK ?

Aletlerin pek çoğu öyle bizim paramızla satılmıyor. Dolarla hatta günümüzde daha değerli olduğundan Euro ile satılıyorlar. Milyon TL değil, birkaç yüz Eurocuk canım, sudan ucuz. Netice ??

Avrupa ithal RIA 18-25 milyon, Hindistan malı 8.5 milyon, sanki Avrupa olanın ucunda boncuk var. Baktılar pabuç pahalı satamıyorlar ister istemez pekçoğu fiyat kırdılar.

Şimdilerde tüp bebek malzemeleri satışı pek hararetli, yakındır, uzak doğu malları çıkınca onlar da fiyat kırarlar.

Arkadaşlar ülkemiz, isim telaffuz etmek istemiyorum ama, adı sanı duyulmamış Afrika ülkesi değil. Sizler de o Afrika ülkesinin doktorları değilsiniz. Gerekmedikçe, yararı neredeyse sadece ithal edip satana olan gereksiz malzemeleri kullanıp ülkemizin ekonomisine, bir de biz hekimler zarar vermeyelim.

Çok elzem olmayan, olsa da olur, olmasa da durumundaki malzemeyi sırf kullanmış olmak için, bizde de yapılıyor dedirtmek için, keyfi olarak kullanmayalım.

Medimagazin gazetesini devamlı okuyormusunuz, bilemiyorum? Sağlık ve toplum konusundaki görüşlerimi her iki sayıda bir köşemde dile getiriyorum. En son 5 Kasım sağlık eylemini yazdım. Elinize ulaşmamış olabilir. İnternette www.turkiye-klinikleri.com adresindeki, köşe yazarlarından, eski yazılarım da dahil bulabilirsiniz.

Amacım, sadece idarecileri ve Bakanlığımızı suçlamak değildir. Meslektaşlarımızın güncel sorunlarını çeşitli platformlarda dile getirerek, çare bulunmasına katkıda bulunmaktır.

Doğru yolu bulabilmenin en önemli yollarından biri de, geri bildirim olduğuna göre, lütfen eleştirilerinizi, ya da özellikle işlenmesini istediğiniz konuları haldung@gazi.edu.tr adresine bildiriniz. Daha iyi sağlık, daha iyi getiri, daha ileri ve mutlu Türkiye idealinde bizimde tuzumuz var diyebilesiniz.

HEPİNİZE YAKIN VE SEVDİKLERİNİZLE BİRLİKTE, DAHA SAĞLIKLI, MUTLU, BAŞARILI VE DAHA HUZURLU BİR YENİ YIL DİLERİM.

Saygılarımla.

Prof.Dr. Haldun GÜNER

Editör