Editorials
Sayı Editöründen
Prof.Dr. Haldun GÜNER
Article Language: TR
Copyright Ⓒ 2024 by Türkiye Klinikleri. This is an open access article under the CC BY-NC-ND license (
http://creativecommons.org/licenses/by-nc-nd/4.0/)
Değerli meslektaşlarım,
Aralık sayımızla birlikte, 2004 yılını tamamlamış bulunuyoruz. Yılın son bilimsel hareketi olan 'Ürojinekoloji Toplantısı'nı Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Doğum Anabilim Dalı, TJOD ve Ürojinekoloji Derneği'nin ortaklaşa bir çalışması olarak 04.12.2004'de Konya'da gerçekleştirdik.
Bilimsel toplantılarımızda, bizler ve bu konuya gönül veren arkadaşlarımız, zaman zaman konuşmacı olarak, bazen de oturum başkanı olarak görev almaktayız. Örneğin ben bu toplantıda sadece oturum başkanlığı görevi üstlendim. Doğal olarak toplantılarımızda, zaman ve konu darlığı nedeniyle her zaman bazı arkadaşlara görev verememenin sıkıntılarını yaşamaktayız.
Hatta bu nedenle, kıdemli olan hocalar, genç meslektaşlarına daha çok yer verme gayreti içinde olmaktadırlar.
Kongre yapmak, sempozyum tertiplemek gerçekten zor işler. Bunu, ancak bu işleri yapanlar daha iyi bilirler. Arada görev almayınca kırılan genç arkadaşlarımız bile olabilmektedir. Aslında meslektaşlarımız bir konuyu zamanla başka konuşmacılardan da dinlemek istemektedirler. Onların bu isteklerini göz ardı etmemiz de doğru bir yaklaşım değildir.
Bizde genelde bir yeni işin başlangıcında, diğerleri olanca güçleriyle onu baltalamaya çalışırlar. Sonuçta eğer bir kongre yapılır, bir dernek kurulursa, bazı arkadaşlar kendilerinin dışlandığını sanarak, alternatif kongre veya alternatif dernek oluşturmaya çalışırlar. Bu, tam da bize has davranış örneklerindendir.
Bu örneği şundan verdim. Ürojinekoloji adında bir derneğimiz olmasına ve ilgi duyan her meslektaşımıza kapılarının açık olmasına rağmen, genç ve dinamik bazı arkadaşlarımızın bu konuda yeni bir dernek kurma çabalarını duyuyoruz. Bizim görüşümüze göre, tıpta hiçbir alan, konu, sempozyum, bilimsel toplantı, kongre ve dernekler belirli grup ve kişilerin tekelinde olmamalıdır. Şimdiye kadar hep buna karşı olduk. Yaptığımız her faaliyette, özellikle gençlere yer vermeye, azami gayreti gösterdik. Güdük ve dağınık, birkaç grup halinde birbirleriyle çatışma, hatta kavga içinde ve bu olumsuz görüntüyle mi Avrupa Birliği'ne gireceğiz?
Arkadaşlar, önemli olan, yeni yeni oluşumlar kurmak değil, güçleri birleştirmek, birlikte ülke için, insanlık için yararlı olabilmenin çabalarını göstermek lazım.
Gelin ben size bunun somut bir örneğini vereyim. Hepinizin, yıllardır merakla yayınlanmasını beklediğiniz ''Jinekolojik ve Obstetrikal Cerrahi'' kitabımızın tüm yayın aşamalarını, birer birer tamamlayarak, Ankara Güneş Kitabevi yayınları arasında, sizlerin hizmetine sunmuş bulunuyoruz. Kitaptaki 104 bölüm, 14 ana kısımda toplandı. Bunlar sırasıyla: temel konular, poliklinik operasyonları, vaginal, abdominal, adneks ve pelviperitonu ilgilendiren operasyonlar, onkolojik operasyonlar, laparoskopi, histeroskopi, gastro intestinal sistem, meme cerrahisi, stress inkontinensi ve son olarak obstetrikal operasyonlar olarak sınıflandırıldılar. Kitabın yazımında yüz otuz altı bilim adamı görev aldı. Anlatım kolaylığı sağlamak, görsel efektlerden yararlanmak için sayıları binlere varan, şekil, tablo, siyah beyaz ve renkli fotoğraflar ilgili yerlere yerleştirildi. Toplam olarak 1673 sayfaya sığdırabildiğimiz kitabımızı özel kağıtta ve bir ciltte topladık.
Dokuzuncu eserimiz ve şimdiye kadar yayınladıklarımız içinde en kapsamlı yapıtımız olması nedeniyle de, biz ona ''dokuzuncu senfonimiz'' adını verdik.
Kitabın başına aşağıdaki dizeleri ekledik:
Onlar bizim annelerimiz, eşlerimiz,
Onlar kız kardeşlerimiz, çocuklarımız,
Kalem tutan, toprağı çapalayan,
Gerektiğinde cepheye mermi taşıyan,
Geleceğimizi var eden kadınlarımız,
Kitabımız onlara,
Ülkemizin cefakar kadınlarına armağan olsun.
Çabalarımız, her zaman olduğu gibi, siz meslektaşlarımız, ailelerimiz, ülkemiz ve tüm insanlık için. Sizler istediniz, ben ve arkadaşlarım yine sizler için üretmeye çalıştık. ''Hatasız kul olmaz'' demişler. Eksiklerimiz ve kusurlarımız için şimdiden özür dilerim.
İşte birlikte düşünme ve birlikte üretmenin size en yeni ve en somut bir örneği. Okuyun, yararlanın, değerlendirin. Çekinmeden eleştirin. Bu sayede sizler için daha da iyilerini gerçekleştirelim.
Sevgi ve Saygılarımla.
Prof.Dr. Haldun Güner
Editör