E-ISSN: 2619-9467

Cover    
Year 1999 - Volume 9 - Issue 4

Open Access

Peer Reviewed

EDITORIALS
2467 Viewed

Editorials
Sayı Editöründen


Article Language: TR
Copyright Ⓒ 2024 by Türkiye Klinikleri. This is an open access article under the CC BY-NC-ND license (http://creativecommons.org/licenses/by-nc-nd/4.0/)
Değerli Meslekdaşlarım, 1999 yılının son sayısından, yani daha doğrusu yüzyılın son Jinekoloji ve Obstetrik derginizden merhaba. Hepinize kucak dolusu selamlar, yürekten sevgiler. Selam ve sevgi kelimeleri genellikle bir yazının sonunda gelir.

İlk cümlede, hemen başta nereden çıktı diye yadırgayabilirsiniz. Şuradan çıktı. Geçen ay ülkemizi derinden sarsan o korkunç trajedi yani KOCAELİ DEPREMİ'nden. Öyle bir felaketki, şimdiden 15 bin insanımızı aldı. 30 binini yaraladı, sakat bıraktı, binlerce konutu yerle bir etti. Aileleri yok etti. Pekçok çocuğu öksüz ve yetim bıraktı, okulsuz bıraktı. Ölenlere rahmet, kalanlara ise acil şifalar ve sabırlar diliyoruz. Şimdi daha çok sevgiye ve saygıya muhtacız, işte bu nedenle böyle bir giriş yaptım. Bir yandan yaralarımızı sararken, bir yandan evsiz kalanlara ev, okulsuz kalan öğrencilere okullarını yapacağız. Hem de eskisinden çok daha sağlam, çok daha güzel. ELBİRLİĞİYLE BU İŞİN DE ÜSTESİNDEN GELECEĞİZ. Nasıl ki yıkılmış bir imparatorluğun içinden onlarca şehit kanıyla yedi düvele karşı gelerek bu ülkeyi kurmuşsak. El birliğiyle bu büyük ülke, bu felaketinde üstesinden gelecektir. Bu konuda hiçbir kuşkumuz yoktur ve de olmamalıdır. Her Türk vatandaşı elinden gelen her türlü fedakarlığa hazırdır, hazır olmalıdır. Felaketzedeler çadırlarda boğuşurken, bizler sıcacık evlerimizde nasıl rahat uyuruz. Ancak felaketlerden artık ders almalıyız ki bir daha böyle felaketleri birkaç sıyrıkla atlatabilelim. Birkaç müteahhidi günah keçisi ilan etmekle kendimizi aklayamayız. Belediyesi, müteahhidi, mühendisi, taşeronu, ustabaşı, işçisi, daha doğrusu bile bile yaptıran, yapan, buna izin veren, gözyuman her kim ise artık hesap vermeli, ibret-i alem cezalandırılmalı ki, evler yıkılmasın, insanlar ölmesin. Değerli meslekdaşlarım, aslında hep daha iyisini yapmaya yönelmeliyiz, eski teknikleri, eski yöntemleri, varsa yenileriyle değiştirmeliyiz. Dün yaptıklarımızdan bugün yaptıklarımız daha iyi olmalı. Gerçekte çalışma hayatı rekabete dayanır.

Hele hele tıpta olumlu rekabet her zaman olmalıdır. Ancak bu sayede Türk tıbbı daha ileriye gidebilir. Özellikle üniversiteler ve eğitim hastanelerinde bu rekabet ortamı özellikle olmalıdır. Genç meslekdaşlarım; özellikle sizler çalışmalarınızda herkesin yaptığını tekrarlamaktan çok, şimdilik kimsenin düşünemediklerini düşünmeye yönelmelisiniz. Yoksa sizden daha çok uyanık, daha çok çalışkan olanları kıskanarak veya ayağına çelme takmaya çalışarak, hem bilime hem de dostluk ilkelerine zarar verirsiniz. Yarışlarda bile birbirlerini zorlayan atletler varsa ancak o zaman dünya rekorları çıkıyor. Hataları acımadan ortaya koyalım, ancak birbirimizi incitmeden, kırmadan. Daha iyiyi, daha güzeli, daha faydalı, daha efektif olanı birlikte arayalım. Az laf, çok üretim yapalım. Gelecek yüzyılın ilk sayısında daha iyisiyle birlikte olmak umuduyla hoşçakalın.

Prof.Dr.Haldun GÜNER

Editör