Değerli Meslektaşlarım,

Yeni başlayan koca bir asrın ilk yılını geride bıraktık. Yayın hayatına başladığından beri bilimsel ilkeleri doğrultusunda işlevini sürdüren derginiz son Kasım sayısını da zamanında yayınlayarak geçen yılki görevini tamamladı. Her zaman olduğu gibi en gözde makaleler prospektif randomize kontrollü olanlar ve deneysel araştırmalar idi. Bu türde olan makalelere hep öncelik verdik. Bunun yanında, kontrolsüz olanlar, retrospektif çalışmalar ile olgu sunumlarını da yayınladık. Yayınlanan derlemelerin özellikle o konuda belirgin bilgi ve vaka birikimine sahip olan deneyimli meslektaşlarımız tarafından yayınlanması gerekirken, pek çoğunun uzman ve yardımcı doçentlerce kaleme alındığını görüyoruz. Bu davranış onlar açısından sevindirici, ancak daha deneyimli olanların da yazmamaları açısından üzücü olmaktadır. Bazı dergiler bu sorunu ısmarlama yazı hazırlatarak çözümlüyorlar. Ancak diğer makalelerde olduğu gibi derlemelerde de dergimizde hiç yazı sıkıntısı olmadığından biz böyle bir girişime gerek görmedik. Ancak deneyimli hocalarımızdan da derleme beklediğimizi belirtmeliyim. Genelde bir makale tek merkezli ise bir veya en çok iki kişi tarafından planlanıyor. Çok merkezli ise bu sayı üçe kadar çıkabiliyor. Makalelerde ise 7 hatta 8 kişinin adının bulunabildiğini görüyoruz. Burada son isimler hazırlayanların hocaları düzeyinde ise herhangi bir sorun yok. Ama yine kendi düzeylerinde olan, yani uzman veya yardımcı doçentleri dördüncü ve daha sonraki isim olarak yazıyorlarsa burada bazı handikaplar ortaya çıkıyor.

Birincisi genelde bu araştırmaları kendileri yapmadıklarından konu hakkında hiçbir bilgileri olmuyor. Makale sadece dosyada sayı kabarmaya yarıyor. İkincisi, bilimsel çalışmalar değerlendirilirken bunlar dikkate alınmıyor ya da az alınıyor. Üçüncüsü ve en önemlisi ise sözlü sınavlarda o tarz makalelerden soru geliyor. Çoğunlukla da adaylar bu sorulara cevap vermekte zorlanıp negatife düşüyorlar.

Ben şahsen ilk iki isim dışındakileri daha az dikkate alıyorum. Başka bir deyişle makale sayısından çok benim için her araştırmayı bizzat adayın hazırlayıp hazırlamadığı daha önemli. Dosya incelemelerinde dikkatimi çeken başka bir hususta aynı araştırmanın ısıtıp ısıtıp farklı dergilerde yayınlanmasıdır. Bu tutum incelemede olumsuzluk nedeni olabiliyor. Araştırmalarımızı planlarken, yürütürken ve yazarken daha dikkatli olalım. Hatır için dostlarımızı makalelerimize yazmayalım. Bu onların yararına değil zararına oluyor. Dergilerde editöre mektuplar bölümü de bizce oldukça önemli olmasına rağmen şimdiye kadar meslektaşlarımızca kullanılmıyor. Daha önceki sayılarda da üzerinde durulmuştu.

Lütfen okuduğunuz makaleler ile ilgili eleştirilerinizi kaynakları da ekleyerek bize iletiniz. Biz bu eleştirileri yazarlara gönderip onlarında konu ile ilgili görüşlerini aldıktan sonra derginin ilk çıkacak sayısında yayınlayacağız. Bu şekilde derginizin daha da bilimsel bir yapıya kavuşacağına inanıyor ve mektuplarınızı bekliyoruz. Değerli meslektaşlarım; 20-23 Nisan 2001 Antalya Talya Kongre Merkezi'nde yapılacak olan I.Uluslararası ve II.Ulusal Üreme Sağlığı ve Aile Planlaması Kongresi çalışmalarımız olanca hızıyla devam ediyor. Yabancı katılımcıların son teyitleri hemen hemen tamamlandı. Program çok yakında sizlere gönderilecektir.

20-23 Nisan 2001'de hem çalışmak hem dinlenmek hem de eğlenmek için hepinizi I.Uluslararası ve II. Ulusal Üreme Sağlığı Aile Planlaması Kongresi'ne bekliyoruz. Saygılarımla.

Prof.Dr.Haldun GÜNER

Editör