1799 Viewed857 Downloaded
Endometrial Histologic Changes in Breast Cancer Patients Receiving Endocrine Therapy
Endokrin Terapisi Alan Meme Kanserli Hastalarda Endometriyal Histolojik Değişiklikler
Gökalp ÖNERa, Bülent ÖZÇELİKa, Tuncay ÖZGÜNa, Çağdaş TÜRKYILMAZa, Semih ULUDAĞa, Serdar SERİNa
aDepartment of Obstetrics and Gynecology, Faculty of Medicine, Erciyes University, Kayseri
Turkiye Klinikleri J Gynecol Obst. 2009;19(1):25-9
Article Language: EN
Copyright Ⓒ 2024 by Türkiye Klinikleri. This is an open access article under the CC BY-NC-ND license (
http://creativecommons.org/licenses/by-nc-nd/4.0/)
ABSTRACT
Objective: To investigate the effects of adjuvant hormonal therapies on endometrium in the hormone receptor-positive breast cancer patients. Material and Methods: A cross-sectional study was performed in 60 asymptomatic premenopausal or postmenopausal breast cancer patients receiving hormonal therapy at least one year. Of the patients receiving tamoxifen, 14 were postmenopausal (group 1) and 23 patients were premenopausal (group 2), letrozole using patients (group 3) were postmenopausal and all of the patients using tamoxifen combined with goserelin (group 4) were premenopausal. All patients underwent a gynecological examination combined with transvaginal ultrasound and patients with an endometrial thickness of > 4 mm were offered endometrial biopsy. Results: Demographic, clinical variables and hormonal situation did not differ between the groups. There was a statistically significance for endometrial thickness between group 1 and group 3 (p< 0.001) but in groups 2 and 4 there was no significant difference. The most frequently observed abnormal lesions in groups were endometrial polyps (35.7%) in group 1, proliferative endometrium (26.1%) in group 2, atrophic endometrium (26.7%) in group 3, and atrophic (12.5%) or proliferative (12.5%) endometrium in group 4. Conclusion: As compared with tamoxifen, letrozole treatment was significantly associated with a reduced endometrial thickness but there was no difference for the endometrial thickness and pathologies between the tamoxifen and goserelin using groups. So, this implies that aromatase inhibitor therapy would be more beneficial than other therapies in postmenopausal breast cancer patients for preventing the endometrial follow-up and unnecessary interventions. However, in premenopausal group, alternative treatment modalities may need to improve.
ÖZET
Amaç: Hormon reseptör pozitif meme kanserli hastalarda adjuvan hormonal terapinin endometriyuma etkisini inceledik. Gereç ve Yöntemler: En az bir yıl hormonal terapi almış asemptomatik premenopozal veya postmenopozal 60 meme kanserli hastada kesitsel bir çalışma gerçekleştirilmiştir. Tamoksifen alan hastaların 14 (grup 1)'ü postmenopozal, 23 (grup 2)'ü premenopozal, letrozol kullanan hastalar (grup 3) postmenopozal ve goserelin ile kombine edilmiş tamoksifen kullanan tüm hastalar (grup 4) premenopozaldı. Tüm hastalara transvajinal ultrasound ile kombine edilmiş jinekolojik muayene yapıldı ve endometriyal kalınlık > 4 mm olan hastalara endometriyal biyopsi tercih edildi. Bulgular: Demografik, klinik değişkenler ve hormonal durum açısından gruplar arasında farklılık saptanmamıştır. Grup 1 ve grup 3 arasında endometriyal kalınlık için anlamlı bir fark bulunmaktadır (p< 0.001) fakat grup 2 ve 4'te anlamlı bir fark tespit edilmemiştir. Gruplarda sıklıkla görülen anormal lezyonlar; grup 1'de endometriyal polip (%35.7), grup 2'de proliferatif endometriyum (%26.1), grup 3'te atrofik endometriyum (%26.7) ve grup 4'te atrofik (%12.5) veya proliferatif endometriyumdur (%12.5). Sonuç: Tamoksifenle kıyaslandığında letrozol tedavisi, incelmiş endometriyumla anlamlı ilişkilidir fakat tamoksifen ve goserelin kullanan gruplar arasında endometriyal kalınlık ve patolojiler arasında fark yoktur. Bundan dolayı postmenopozal meme kanserli hastalarda endometriyal takip ve gereksiz girişimleri önlemek için aromataz inhibitör terapisi diğer tedavilere göre daha faydalı olabilecek gibi görünmektedir. Fakat premenopozal grupta alternatif tedavi modalitelerinin geliştirilmesi gerekebilmektedir. Anahtar Kelimeler: