3222 Viewed6604 Downloaded
Preterm Labor: Diagnosis And Management: Review
Erken Doğum Eylemi: Tanı ve Yönetim
Gülseren YÜCESOYa
aKadın Hastalıkları ve Doğum AD, Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi, KOCAELİ
Turkiye Klinikleri J Gynecol Obst. 2007;17(3):207-16
Article Language: TR
Copyright Ⓒ 2024 by Türkiye Klinikleri. This is an open access article under the CC BY-NC-ND license (
http://creativecommons.org/licenses/by-nc-nd/4.0/)
ÖZET
Erken doğum oranlarında son yıllarda artış görülmektedir. Spontan erken doğumların bugün için öngörüsü ve önlenmesi mümkün görülmemektedir. Erken doğum eylemi tanısında uterus kontraksiyonlarının sıklığı ve serviksteki progresif değişiklik dikkate alınır. Hastanın değerlendirmesinde serviks uzunluğunun ölçümü tokoliz ihtiyacı olanları belirlemede önemlidir. Erken doğum eylemi düşünülen olguların yaklaşık %30'u termde doğurmaktadır. Erken doğum eylemi tanısı konulan olgularda eylemin ilerleme olasılığı, gebelik haftası ve hastanın durumu dikkate alınarak yönetim şekli belirlenir. Tokoliz endikasyonu konulduğunda hastanın klinik durumuna göre tokolitik ajan seçilmelidir. Birinci seçenek ajan olarak oksitosin antagonisti ve kalsiyum kanal blokerleri önerilmektedir. Magnezyum sülfatın etkinliği gösterilememiştir. Ritodrinin maternal yan etkileri fazladır, indometazin fetal yan etkileri nedeniyle uygun görülmemektedir. Kortikosteroidler 34 haftanın altındaki gebeliklerde uygulanmalıdır, ancak erken haftalarda doz tekrarı faydası kanıtlanmadığı için ve potansiyel yan etkileri nedeniyle önerilmemektedir. Tokoliz 34 haftanın üzerinde uygulanmamalıdır. Akut tokoliz sonrası idame tokolizin etkinliği gösterilememiştir, maternal ve fetal yan etkileri mevcuttur, önerilmemektedir. Doğum kısa süre içinde olacak ise grup B streptokok enfeksiyonu profilaksisi uygulanmalıdır. Enfeksiyon kanıtları yoksa profilaktik antibiyotik verilmemelidir. Erken doğum eylemi enfeksiyon sonucu başlamış ise tokoliz yerine doğum gerçekleştirilmelidir.
ABSTRACT
Incidence of preterm birth has increased during the last decade. Prediction and prevention of spontaneous preterm labor do not seems to be possible for today. The diagnosis of preterm labor is usually based on initial cervical examination, frequency of uterine contractions and progressive cervical change. Cervical length measurement may be helpful in determining which patients do not need tocolysis. In about 30%of patients, uterine contractions cease spontaneously without treatment. The management depends on progressive preterm labor, gestational week, and status of the patient. The choice of tocolytic drug should be individualised and based on patient's condition, gestational age and drug side effects. Oxytocin antagonists and calcium channel blockers are recommended as "first line" tocolytic drugs. Magnesium sulfate therapy has not been suggested to be efficient. Maternal side effects of ritodrine are frequent and concern about fetal side effects of indomethacine has limited its use. Corticosteroids should be administered before 34 weeks of gestation. Repeated courses are not recommended due to a lack of evidence for its efficacy and potential harmful effects. Tocolysis should not be used after 34 weeks of gestation. Efficacy of maintenance tocolysis after acute tocolytic treatment has not been demonstrated and has both maternal and fetal side effects and should not be recommended. Antibiotic prophylaxis should not be applied in case of negative infectious markers. Antibiotic prophylaxis for group B streptococcal infection is indicated in patients in whom delivery is imminent. In case of preterm labor with intrauterine infection, delivery should be considered instead of tocolysis.