2519 Viewed1019 Downloaded
Our Experiences With Percutaneous Fetal Blood Sampling: 658 Procedures In 6 8 Pregnancies
Fetal Kan Örneklemesi Deneyimlerimiz: 6 8 Gebelikte 658 Girişim
Atıl YÜKSEL, Lemi İBRAHİMOĞLU, Hayri ERMİŞ, Ertuğ KOVANCI, Türkan MUTAFOĞLU, Yalçın EĞECİ
İstanbul Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum AD, Perinatoloji BD, İSTANBUL
Turkiye Klinikleri J Gynecol Obst. 1996;6(2):112-20
Article Language: TR
Copyright Ⓒ 2024 by Türkiye Klinikleri. This is an open access article under the CC BY-NC-ND license (
http://creativecommons.org/licenses/by-nc-nd/4.0/)
ÖZET
Amaç: Bu çalışmada, kliniğimizde Mart 1990'dan itibaren kullanılan perkütan FKÖ uygulamalarıyla ilgili deneyimlerimiz sunulmaktadır. Materyel ve Metod Diyagnostik amaçla uygulanan kordosentez, hepatosentez ve kardiyosentez uygulamaları çalışmamızın materyalini oluşturdu. Çalışmanın Yapıldığı Yer: İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum AD Perinatoloji BD, Bulgular: 17.08.1990-31.03.1995 tarihleri arasında 608 gebelikte 658 kez FKÖ amaçlı perkütan invazif girişim uygulandı. Altıyüzsekiz gebelikten 599'u tekiz, dokuzu ise ikiz idi. Tekiz gebeliklerin %49.08'inde ilk girişim indikasyonu "Konjenital fetal anamoli" idi. Beşyüzdoksandokuz gebelikteki 644 girişimin 604'ünde (%93.79) kordosentez, 31'inde (%4.81) kardiyosentez ve dokuzunda (%1.39) ise hepatosentez kararı ile girişime bağlandı. Bu girişimlerin %97.36 (627/644)'sında fetal kan elde edilirken, %2.64 (17/644)'ünde başarısız olundu. Onyedi başarısız girişimin tümü kordesentezlerde olup, bu gruptaki başarısızlık oranı %2.81 (17/604) idi. Başarısız girişimlerin dördünde (4/644= %0.6) anne kanı ile kontamine fetal kan, ikisinde (2/644= %0.3) ise saf maternal kan elde edildi. Onbir girişimde ise (11/644= %1.7) kan örneği alınamadı. Altıyüzkırkdört girişimde; FKÖ'den sonraki ilk iki haftalık dönemde 26 vakada (%4.04) fetal ölüm gelişti. Gebelikleri takip edilip, doğumla sonlanan 373 vakadan 81'inde (%21.7) ölü doğum oldu. Ölü doğum sıklığı "patolojik US" ana grubunda %30.9, "Rh uygunsuzluğu" grubunda %21.05 ve "sağlıklı fetus" ana grubunda ise %1.4 olarak belirlendi. Sonuç: Kardiyosentezin fetal yaşam şansı olmayan durumlarda kullanılması gerektiği belirtildi. Hepatosentezin ise özellikle oligohidramnios ve NIHF (non-immün hidrops fetalis)'te bir alternatif olabileceği tartışıldı. Plasenta insersiyon yerinden yapılan KS'lerde maternal kontaminasyonun mutlaka ekarte edilmesi gerektiği, FKÖ'nin deneyimli ellerde güvenle kullanılabilecek bir yöntem olduğu, fetal kaybın girişimin kendisinden çok indikasyona bağlı olduğu vurgulandı.
ABSTRACT
Objective: In this report, our experiences with percutaneous FBS procedures performed since August 1990 is presented. Instutition: Maternal and Fetal Medicine Division, Gynecology and Obtetrics Department, İstanbul Medical Faculty. Material and Methods: FBS's by cordocentesis, hepatocentesis and cardiocentesis for diagnostic purposes were evaluated in this study. Results: Since August 1990, 658 invasive procedures for FBS has been performed to 608 pregnancies. Fivehundrednintynine of these were single, and nine were twin pregnancies. The primary indication was "congenital fetal anomalies" in 49.08% of single pregnancies. Out of 644 interventions performed to 599 pregnancies. The sampling procedure was initially decided to be cordocentesis in 604 (93.79%) patient, cardiocentesis in patients. The rate of success in obtaining fetal blood sample was recorded as 97.36% (627/644). All of the unsuccessful interventions were observed in cordocentesis and the failure rate was found as 2.81% (17/604), of these 17 interventions. Fetal blood could not obtain in 11 cases (11/644= 1.7%), maternal contamination occurred in four cases (4/44= 0.6%) and pure matermal blood was obtained in two cases (2/644= 0.3). Fetal death during the first two weeks following the sampling procedure has occurred in 26 cases (4.04%). Of the 373 pregnancies which had been followed up until birth, 81 cases (21.7%) ended with stillbirth. The rate of stillbirths was 30.9% in "pathological ultrasound" group, 21.05% in Rh incompatibility group and 1.4% in "healthy fetuses" group. Conclusion: Our experiences suggest that, cardiocentesis should only be used when there is no chance of fetal survival and hepatocentesis can be an alternative procedure in oligohidramnios and for the fetuses with NIHF. When fetal blood is obtained at placental insertion point, the possibility of maternal contamination should be kept in mind. FBS is a safe procedure in experienced hands and fetal losses are mostly related to indications rather than the intervention itself.