2851 Viewed1435 Downloaded
Incidence and Risk Factors of Ovarian Hyperstimulation Syndrome in Cases Subjected to Controlled Ovarian Hyperstimulation
Kontrollü Overyan Hiperstimülasyon Uygulanan Olgularda Overyan Hiperstimülasyon Sendromu Görülme İnsidansı ve Risk Faktörleri
Hüseyin KUNTER TATARa, İbrahim Ferhat ÜRÜNSAKa, Ghanim KHATİBa, Ümran KÜÇÜKGÖZ GÜLEÇa, Turan ÇETİNa, Gülşah SEYDAOĞLUb
aKadın Hastalıkları ve Doğum AD,
bBiyoistatistik AD, Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi, Adana
Turkiye Klinikleri J Gynecol Obst. 2013;23(3):176-85
Article Language: TR
Copyright Ⓒ 2024 by Türkiye Klinikleri. This is an open access article under the CC BY-NC-ND license (
http://creativecommons.org/licenses/by-nc-nd/4.0/)
ÖZET
Amaç: Overyan hiperstimülasyon sendromu (OHSS), gonadotropinlerle yapılan ovulasyon indüksiyonunun iatrojenik bir komplikasyonudur. Bu çalışmada; kliniğimizde IVF- ICSI/ET siklusuna alınan ve kontrollü overyan hiperstimülasyon uygulanan olgularda OHSS insidansını ve risk faktörlerini belirlemek amaçlandı. Gereç ve Yöntemler: Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Üremeye Yardımcı Tedavi Merkezinde kontrollü overyan hiperstimülasyon yapılan IVF-ICSI/ET siklusları incelendi. Hastalar OHSS gelişen ve gelişmeyen olarak iki gruba ayrıldı. Hastaların dosyaları tarandı ve demografik özellikleri, muayene bilgileri, laboratuvar bulguları, ultrasonografi (USG) karakteristikleri ve tedavi protokolleri karşılaştırıldı. Bulgular: OHSS gelişen gurupta 69 siklus, gelişmeyen grupta 1373 siklus mevcuttu. Orta ve şiddetli OHSS insidansı sırasıyla, %4 ve %0,2 olarak bulundu. Bazal LH değeri, LH/FSH oranı ve hCG günü östradiol (E2) değeri yüksek olan hastalarda OHSS gelişimi daha fazla izlendi. OHSS gelişen grubun hCG günü matür folikül sayısı, aspire edilen preovulatuar folikül sayısı, aspire edilen küçük folikül sayısı ve toplanan oosit sayıları OHSS gelişmeyen gruba göre daha yüksekti (p=0,0001). Polikistik over sendromu (PKOS) olan hastalarda OHSS gelişme riski, olmayanlara göre 7,6 (%95 GA 4,3-13,5) kat daha fazla saptandı. Antagonist protokol ile long luteal agonist protokol karşılaştırıldığında, OHSS gelişimi açısından aralarında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmadı (p=0,069). Sonuç: Çoklu logistik regresyon analizi sonucunda, gebelik, E2 değerinin >3000 pg/mL olması, PKOS varlığı ve toplanan oosit saysının >20 olması, OHSS için bağımsız birer risk faktörü olarak saptandı. Riskli olguların tedavisi bireyselleştirilmelidir. Bu hastaların tedavisi sırasında foliküler gelişimi, ultrasonografi ve E2 takibi ile yakından izlenmelidir.
ABSTRACT
Objective: Ovarian hyperstimulation syndrome (OHSS) is an iatrogenic complication of ovulation induction applied with gonadotrophins. In this study, we aimed to determine the incidence and risk factors of OHSS for cases taken into IVF- ICSI/ET cycle and subjected to controlled ovarian hyperstimulation in our clinic. Material and Methods: IVF-ICSI/ET cycles subjected to controlled ovarian hyperstimulation in the Assisted Reproductive Treatment Center of Çukurova University were evaluated. Patients developing OHSS and patients not developing OHSS were set as two different groups. Patients? files were reviewed and their demographic features, examination data, laboratory findings, ultrasonography (USG) characteristics and treatment protocols were compared. Results: Number of cycles for the groups developing OHSS and not developing OHSS were 69 and 1373 respectively. Incidences of moderate and intense OHSS were determined to be 4% and 0.2% respectively. OHSS was more frequent in patients having high basal LH values, LH/FSH ratios and hCG day estradiol (E2) values. HCG day mature follicle numbers, aspired preovulatory follicle numbers, aspired small follicle numbers and collected oocyte numbers were higher in the OHSS developing group (p=0.0001). Risk of OHSS in patients with polycystic ovary syndrome (PCOS) was 7.6 times higher (95% CI 4.3-13.5) than the others. The comparison made between the antagonist protocol and long luteal agonist protocol showed that there was no statistically significant difference between the two groups in terms of OHSS development (p=0.069). Conclusion: Multivariate analysis revealed that, pregnancy, >3000 pg/ml E2 values, >2 LH/FSH ratio and presence of PCOS were found to be an independent risk factors for OHSS. Treatment of the high risk cases should be individual. During the treatment process of these patients, follicular development should be closely monitored using ultrasonography and E2 follow-up.