ÖZET
Amaç: Sezaryen sırasında görülen insidental adneksiyal kitlelerin rezeksiyonu birçok klinik tarafından yapılan rutin bir uygulamadır. Bu çalışmada, sezaryen sırasında tesadüfen saptanan ve çıkarılan adneksiyal kitlelerin özellikleri değerlendirilmiştir. Gereç ve Yöntemler: 2006-2015 yılları arasında Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalında gerçekleştirilen 17.918 canlı doğum ve 14.034 sezaryen doğum retrospektif olarak tarandı. Sezaryen sırasında insidental olarak saptanan adneksiyal kitleler ve yapılan cerrahi müdahaleler değerlendirildi. Obstetrik ve cerrahi veriler; klinik kayıtları, ameliyathane kayıtları ve patoloji raporları taranarak elde edildi. Histopatolojik sonuçları ve ilişkili durumlar incelendi. Bulgular: Doksan bir hastada sezaryen sırasında adneksiyal kitle vardı. Sezaryen sırasında saptanan adneksiyal kitle insidansı 1/154 idi. Hastaların çoğunluğuna (86/91, %94,5) kitle eksizyonu ve ovarian onarım yapıldı. En sık histopatolojik tanı basit seröz kist (%25,2) olup, bunu matür kistik teratom (%16,4) izlemekte idi. Ortalama kitle çapı basit seröz kistler için 4,6 cm (3-7 cm) matür kistik teratomlar için 5,5 cm (4-8 cm) arasında idi. Seröz kist adenokarsinom (ortalama çap 10 cm) adneksiyal kitlelerin içinde en büyük çapa sahip olanlardı. Üç (%3,2) hastada kitleler bilateraldi. Üç (3/91) hastanın tanısı malign idi. Bu hastaların ikisi seröz borderline over tümörü tanısı alırken, diğer malign hasta seröz kistadenokarsinom tanısı almıştır. Sonuç: İnsidental olarak sezaryen sırasında saptanan adneksiyal kitleler malignite olasılıklarını dışlamak adına ekstirpe edilmelidir. Yaptığımız bu ek cerrahi işlem ile komplikasyon ya da morbidite sıklığında herhangi bir artış gözlenmemiştir. Gerekli olabilecek ek cerrahi işlemler açısından hastalar sezaryen sonrasında izlem altına alınmalıdır.

ABSTRACT
Objective: The resection of incidental adnexal masses at cesarean section is a common practice in many clinics. The purpose of the current study was to evaluate characteristics of incidental adnexal masses during cesarean delivery. Material and Methods: A total of 17.918 live births and 14.034 cesarean deliveries performed between 2006 and 2015 were retrospectively evaluated at Necmettin Erbakan University Meram Medical School and cases with additional adnexal masses and surgical interventions were included in the study. The obstetric and surgical data were obtained from the clinical records, operating room records and the notes generated during the pathologic examination. Histopathologic assessment and related outcomes were examined. Results: Ninety one patients had incidental adnexal masses at the time of cesarean delivery; the incidence of adnexal masses was 1/154. The majority (86/91, 94.5%) of the women underwent excision of the mass and ovarian repair. The most common histopathologic diagnoses were simple serous cysts (25.2%) and mature cystic teratoma (16.4%). Serous cyst adenocarcinoma (mean diameter, 10 cm) had the largest diameter within adnexal masses. Three cases (3.2%) were bilateral. Three patients (3/91) were diagnosed with a malignancy. Two patients was diagnosed with a serous borderline ovarian tumors and the other patient had a serous cystadenocarcinoma. Conclusion: Incidental masses detected at the time of cesarean section should be extirpated in order to exclude the possibility of malignancy and to avoid additional surgical procedures following cesarean section. We did not survey additional complications or morbidity for this supplementary surgical procedure.