ABSTRACT
Intrapartum ultrasound imaging is gaining popularity, with increased application due to its relative ease of use and direct on-site accessibility. Though its use was initially restricted to esoteric indications and routinely applied antepartum, sonography is now increasingly being used for more mundane intrapartum indications, for example illustration of the precise fetal head position, assessment of fetal head engagement and estimation of the fetal weight. Advance evaluation of the complex physiology of childbirth is now possible with intrapartum ultrasonography, including Doppler flow velocimetry. It is not, however, in current use for the purposes of pure clinical management, i.e. development of labor or the lack thereof. The increased rate of cesarean delivery is a worldwide problem. Medico-legal problems, however, can arise from difficult vaginal deliveries. Internationally, finding ways to reduce cesarean delivery rates is a clinical priority. This includes development of new techniques for encouraging normal vaginal delivery. Appropriate use of intrapartum sonography could contribute to reduction of cesarean delivery rates and help to protect patients and doctors from possible complications of difficult vaginal delivery. Detection of advancing cervical dilatation and descent of the fetal head, however, are two important aspects currently beyond the clinical scope of intrapartum ultrasound imaging. Determination of the descent of the fetal head will be the ultimate challenge of clinical applicability of intrapartum ultrasound imaging. The hope is that imaging ultrasound will ultimately permit us to assess these two vital clinical parameters, which have up until now proven indefinable.

ÖZET
İntrapartum ultrasonografik görüntülemenin, uygulama kolaylığı, direkt erişilebilirliği ve artan uygulama alanları ile popülerliği artmaktadır. Sonografinin ilk uygulama alanları yalnızca özel bilgisi olanlar tarafından anlaşılabilen endikasyonlar ve antepartum uygulamalar ile sınırlı olsa da, son zamanlarda olağan intrapartum endikasyonlar için de kullanılmaktadır. Bu uygulamalar, fetal baş pozisyonunun gösterimi, fetal baş angajmanının değerlendirmesi ve fetal ağırlık tahminini içermektedir. Günümüzde intrapartum ultrasonografi ile doğumun karmaşık fizyolojisinin (doppler akım çalışmalarını içeren) ileri değerlendirmesi mümkün olmaktadır. Klinik yönetimin tamamında kullanılmamakla birlikte doğum seyrini (veya olamayacağını) tahminde yardımcıdır. Artan sezaryenle doğum oranları dünya genelinde bir problemdir. Bir başka problem ise zor vajinal doğumdan kaynaklanan mediko-legal olayların artıyor olmasıdır. Tüm dünya ülkeleri sezaryen doğum oranlarını azaltmanın yollarını aramaktadır. Normal vajinal doğumu teşvik edecek yeni yöntemler geliştirmenin arayışı içindedirler. Intrapartum sonografi tekniği, sezaryen doğum oranını azaltmanın yanısıra hastaları ve doktorları zor vajinal doğumda oluşabilecek komplikasyonlardan korumaya yardımcı olabilir. Ancak servikal dilasyon seyri ve fetal baş inişi gibi iki önemli konu hala intrapartum ultrasonografi kapsamı dışında kalmaktadır. Umuluyor ki ileride ultrasonografik görüntüleme, bu iki hayati klinik parametreyi değerlendirmeyi de sağlayacaktır.