ÖZET
Amaç: Jinekolojik muayenenin psikososyal-medikal yönü hakkında dünya literatüründe yayınlanmış çalışmaları gözden geçirmek ve ülkemiz insanına yönelik çıkarımlarda bulunmak hedeflendi. Açıklama: Ülkemizde jinekolog meslekdaşlarımızın çoğunluğu hiçbir semptomu olmadan sadece kontrol olmak amacıyla kendilerine başvuran hastaların oranının ne kadar az olduğunu farketmişlerdir. İnsanımız genel davranış şekli olarak bir semptomu olmadan doktora gitmemektedir. Maalesef bir semptom genellikle bir hastalığın ilerlemiş bir safhaya geldiğini gösterir. Dolayısıyla morbidite ve tedavi maliyetleri artar ve yaşam kalitesi düşer. Bunun önlenmesi için belli aralıklarla muayene gerekir. Jinekolojik muayene, jinekoloji alanındaki hayatı tehdit eden bazı patolojik durumların aşikar duruma ve geri dönülmez safhaya gelmeden önce saptanması için tek yoldur. Örneğin başlangıç dönemindeki çeşitli genital kanserler veya bunların öncü lezyonları tam bir pelvik muayene ve servikal smear ile saptanabilir. Dolayısıyla ne pahasına olursa olsun jinekolojik muayene sıklığını artırmamız gerekmektedir. Bu çalışmada jinekolojik muayene sıklığını artırmak için dünyada yapılmış ve literatüre yansımış çalışmalar gözden geçirildi ve bu konuda dünyada henüz bir konsensus oluşmadığı görüldü. İnceleme sonrası çalışmalardaki hasta ve kontrol gruplarının bizim toplumumuza uymayabileceği görüldü. Dolayısıyla eğer bu konuda ülkemizde bir ilerleme sağlamak istiyorsak kendi çalışmalarımızı yapmamız gerekliliği ortaya çıktı.

ABSTRACT
Objective: To review the literature about psychosocial-medical aspects of gynecologic examination and to project the results to Turkish women. Introduction: In our country, most of the specialists on gynecology notice that, very few patients applies to gynecology clinics for only to have control examinations. Our patients go to the doctors only when they have a symptom. Unfortunately a symptom usually means an advanced stage of the disease. So, increased morbidity and treatment costs and decreased life quality. Gynecologic examination is the only way to diagnose life threatening conditions before they become overt. For example various genital cancers or their precursors could be diagnosed by a thorough gynecologic examination and a cervical smear. So we must increase the frequency of gynecologic examinations at all costs. In this paper, I reviewed related literature to find out which measures are being taken to increase the frequency of the gynecologic examination. But it is seen that no consensus is reached in the topic in the world. And it is seen after the review of the related literature that, the patient and control groups probably arent similar to our everyday gynecologic patients. So, we must do our own researches on our patients and we must take our own measures in our country.