ÖZET
Amaç: Transvaginal ultrasonografi ile adneksiyal ve ovaryen benign ve malign kitlelerin ayırdedilmesi. Çalışmanın Yapıldığı Yer: Zeynep Kamil Kadın ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği. Materyel ve Metod: Ocak 1992 ve Nisan 1994 tarihleri arasında adneksiyal kitle tanısı ile opere edilen 130 hastaya transvaginal ultrasonografik inceleme yapıldı. Sonografi bulguları Sassone ve arkadaşları (1991) tarafından tarif edilen morfolojik skorlama sistemine göre değerlendirildi. Bulgular: Histopatolojik inceleme sonucu 114'ü benign lezyon, 15'i malign lezyon ve 1'i düşük malignite potansiyeli gösteren tumor olarak saptandı. Olguların ortalama sonografik skoru benign kitleler için 7.93; düşük malignite potansiyeli gösteren tümör için 12 ve malign kitleler için 12.6 olarak tespit edildi (p< 0.0001). Skor için eşik değeri 9 olarak alındığında sensitivite %93, spesifisite %59, pozitif prediktif değer %23 ve negatif prediktif değer %98 olarak saptandı. Sonuç: Adneksiyal kitlelerin malignite potansiyellerinin değerlendirilmesinde kolay uygulanması, invazif olmaması ve maliyetinin ucuz olması nedeniyle transvaginal ultrasonografik skorlama günümüzde önemini arttırmaktadır. Bizim çalışmamızda 115 benign kitlenin eşik değer olan <9 olması, yüksek yanlış pozitifliğine neden olmuştur. Gereksiz operasyonların engellenmesi için yüksek yanlış pozitifliğini azaltmak amacıyla ek parametrelere ihtiyaç vardır.

ABSTRACT
Objective: The aim of the study was to differentiate adnexal manses as benign and malignant with the use of transvaginal ultrasonography. Material and Methods: Transvaginal ultrasonographic images of 130 patients were investigated who were operated for adnexal masses between January 1992 and April 1994. These sonographic images were analyzed by using morphologic scoring system as described previously by Sassone et al in 1991. Results: This histopathologic findings of the masses were 114 benign lesions, 15 malignant lesions and 1 tumor of low malignant potential. The mean point value obtained was 7.93 for the benign masses, 12 for the tumor of low malignant potential, and 12.6 for the malignant tumors (p< 0.0001). At cutoff point >0. The sensitivity was 93% and the specificity 59% at cut off point >9. The positive and negative predictive values were 23% and 98%, respectively. Conclusion: Although this diagnostic procedure is not a gold standard in the evaluation of adnexal masses, but it is getting acceptance as because of being a noninvasive, aplicable and cost effective technique. In our study 47 of 115 benign masses scored <9 points leading to a high false positive rate. It is clear that additional parameters are needed to identify of these high false positive results to avoid unnecessary surgery.