3171 Viewed1046 Downloaded
Maternal Hypothyroxinemia and Iodine Intake: Review
Maternal Hipotiroksinemi ve İyot Kullanımı
Hülya PARILDARa, Özlem CİĞERLİa, Altuğ KUTa
aAile Hekimliği AD, Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi, İstanbul
Turkiye Klinikleri J Gynecol Obst. 2011;21(3):201-8
Article Language: TR
Copyright Ⓒ 2024 by Türkiye Klinikleri. This is an open access article under the CC BY-NC-ND license (
http://creativecommons.org/licenses/by-nc-nd/4.0/)
ÖZET
İyot, tiroid hormonu sentezinin önemli bir bileşenidir. Tiroid hormonları, çocuk ve erişkinlerin fiziksel ve zihinsel gelişiminde düzenleyici bir role sahiptir. Doğada yaygın olarak bulunmasına karşın, toprakta ve sularda eşit oranda dağılmadığından bazı bölgelerde iyot eksikliği (İE) görülebilmektedir. İE, ortanca idrar iyot atılımının 100 µg/L'nin altında olması olarak tanımlanmakta ve Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ)'nün son verilerine göre tüm dünyayı etkileyen bir sağlık sorunu olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu durum yalnızca gelişmekte olan ülkelerde değil, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve Avrupa'da da bir sağlık sorunu olarak irdelenmektedir. Türkiye ise DSÖ tarafından hafif-orta derecede eksikliği olan bir bölge olarak sınıflandırılmaktadır. Gebelerde iyot gereksinimi, pek çok nedenle artmaktadır. Hafif-orta derecede İE olan bölgelerde bile vücut iyot depoları, ilk trimesterden başlayarak giderek azalmaktadır. Gebelerde tiroid hormonları yapımının azalması, maternal hipotiroksinemi ile sonuçlanabilmektedir. Gebelik süresince annenin tiroid hormonlarının plasentadan geçerek fetusun beyin gelişimini etkilediği bilinmektedir. Ayrıca fetusun tiroid hormon reseptörleri, fetal tiroid hormonu fonksiyonuna başlamadan önce fizyolojik olarak görev yapmaktadır. Bu nedenle, hafif dereceli İE sonucunda annede azalan tiroid hormonları, çocuğun bilişsel işlevlerini olumsuz yönde etkileyebilmektedir. İyot eksikliği, dünyada zekâ geriliğinin önlenebilir nedenlerinin başında gelmektedir. Gebelerde iyotlu tuz kullanımının sağlanması, gerektiğinde ise gebelik ve laktasyon süresince anneye yeterli iyot içeren vitamin ve besin desteklerinin verilmesi, toplum sağlığının bu önemli problemine çözüm getirebilecektir.
ABSTRACT
Iodine is a key element in the synthesis of thyroid hormones. Thyroid hormones have a regulatory role on physical and mental development of children and adults. Although iodine is widespread in nature, it is not evenly distributed in soil and water, which leads to deficiencies in some regions. Iodine deficiency is defined as median urinary iodine concentration < 100 µg/L and is a worldwide occurring health problem according to the recent reports of the World Health Organization (WHO). Iodine deficiency does not only exist in developing countries, but is also considered as a health concern in Europe and the United States. Turkey is classified as a mild to moderate deficient area by the WHO. Iodine requirement is increased in pregnant women for several reasons. Even in mild to moderate iodine deficient areas, total body iodine stores decline gradually beginning from the first trimester of pregnancy. The decreased synthesis of thyroid hormones in pregnant women may lead to maternal hypothyroxinemia. It is well known that maternal thyroid hormones are transferred transplacentally to the fetus and affect the fetal brain development. Besides thyroid hormone receptors act physiologically before the fetal thyroid gland begins to function. Thus, due to mild iodine deficiency, decreased maternal thyroid hormones during pregnancy may impair the cognitive functions in the offspring. Iodine deficiency is one of the leading causes of preventable mental retardation worldwide. Providing the use of iodized salt in pregnant women and giving adequate iodine-containing supplements if necessary, could be a solution to this very important public health concern.