E-ISSN: 2619-9467

Cover    
Year 2001 - Volume 11 - Issue 5

Open Access

Peer Reviewed

ARTICLES
2782 Viewed3763 Downloaded

The Effectiveness and Safety of Misoprostol in the Termination of Molar Pregnancies in Comparison to Conventional Methods
Molar Gebeli̇kleri̇n Sonlandirilmasinda Mi̇soprostol'un Etki̇nli̇ği̇ni̇n Ve Güveni̇li̇rli̇ği̇ni̇n Konvansi̇yonel Metodlarla Karşilaştirilmasi

Full Text PDF  
Turkiye Klinikleri J Gynecol Obst. 2001;11(5):369-73

Article Language: TR
Copyright Ⓒ 2024 by Türkiye Klinikleri. This is an open access article under the CC BY-NC-ND license (http://creativecommons.org/licenses/by-nc-nd/4.0/)
ÖZET
Amaç: Mol hidatidiformun tedavisinde prostoglandin E1 analoğunun (misoprostol) etkinliğini ve güvenilirliğini araştırarak, histerektomi ve "suction" küretaj ile karşılaştırmak. Materyel ve Metod: Mayıs 1997 ve Ağustos 2000 tarihleri arasında ultrasonografik olarak ve bhCG ölçümü ile tanı konulan 42 hasta araştırmaya dahil edildi. Tanının histopatolojik olarak doğrulanmasını takiben, hastalar 3 gruba ayrılarak Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniğinde tedavi edildi. Fertilite arzusu olmayan üreme dönemini tamamlamış olan I. grupta yer alan 8 hastaya histerektomi uygulanırken, fertilite arzusu olan II. grupta yer alan 16 hastaya "suction" küretaj, üçüncü grupta yer alan 18 hastaya ise prostoglandin E1 uygulandı. Bu grupta steril bir spekulum ile Bishop skoru değerlendirildikten sonra, 800mg (200mg 4 tablet) misoprostol (Cytotect, Searle) arka fornikse uygulandı. Bishop skorunda değişme oluşmamış ise 6.cı ve 12.ci saatlerde doz iki kez 800mg olarak tekrarlandı. Tedavi grupları; transfüzyon gereksinim, toksemi, solunum yetmezliği, kanama, enfeksiyon ve persistan trofoblastik hastalık açısından karşılaştırıldı. Sonuçlar: Birinci grupta bir hastaya 3 ünite kan transfüzyonu yapıldı. Birinci gruptaki hiçbir hastada postmolar trofoblastik hastalık ve gebelik toksemisi izlenmedi. İki hastada (%25) histerektomiyi takiben enfeksiyon gözlendi. İkinci grupta yer alan 4 hastaya toplam 10 ünite kan transfüzyonu yapılırken, 2 hastada (%25) postmolar trofoblastik hastalık, 2 hastada da (%12.5) enfeksiyon, 3 hastada da (%18.75) gebelik toksemisi izlendi. Bir hastada uterus perforasyonu oluştu, laparoskopik olarak tanı doğrulandı ve konservatif olarak tedavi edildi. İki hastada (%12.5) akut pulmoner yetmezlik izlendi. Üçüncü grupta 4 hastaya (%22.22) toplam olarak 9 ünite kan transfüzyonu yapıldı. İki (%11.11) hastada tanı konulma anında enfeksiyon izlenirken, üç hastada (%16.66) postmolar trofoblastik hastalık oluştu. Üç hastada (%16.66) gebelik toksemisi mevcuttu. Bu grupta yer alan hiçbir hastada pulmoner yetmezlik izlenmedi. Bu hastalardan 6sına (%33) üçüncü doz misoprostole rağmen molar gebelik boşalmadığı için "suction" küretaj uygulandı. Molar gebeliği atamayan 3 hastada Karar: Bu çalışma, molar gebeliğin sonlandırılmasında yakın takip ve revizyon küretaj ile misoprostol uygulanabilirliğine dikkat çekmektedir.
ABSTRACT
Objective: To determine the safety and efficiency of prostaglandin E1 (misoprostol) in the termination of mole hydatidiform in comparison to hysterectomy and suction curettage. Material and Methods: From May 1997 to August 2000 42 women who were diagnosed as mole hydatidiform by ultrasonographic examination and serum bhCG measurement. After establishment of the diagnosis, patients were divided into three groups and treated as follows at Harran University Faculty of Medicine, Department of Obstetric and Gynecology. 8 women (Group I) were treated by simple hysterectomy, 16 women (Group II) underwent suction curettage and 18 women (Group III) received prostaglandin E1 to remove the mole hydatidiform. In this group once Bishop score was determined by a sterile speculum, the patients were administered 800mg (four tablet of 200mg for each) misoprostol (Cytotect, Searle) intravaginally in the posterior fornix. Two additional doses of 800mg misoprostol were repeated at 6th and 12th hours if no change in Bishop score was noted. Three methods were compared in terms of complication rates including hemorrhage, postevacuation respiratory insufficiency, persistent trophoblastic disease, toxemia of pregnancy, infection and the need of blood transfusion. Results: In Group I, one patient received 3 units of blood transfusion. None of the patients in this group developed postmolar trophoblastic disease and had toxemia of pregnancy. Two patients (25%) developed infection after the operation. In Group II, four patients received a total of 10 units of blood transfusion, two patients (12.5%) in this group developed postmolar trophoblastic disease and infection was noted in two patients (12.5%) one of which was present at admission and the other after abortion, three patients (18.75%) had toxemia of pregnancy. In one patient uterine perforation occurred, diagnosed by laparoscopy and managed conservatively. Two patients experienced acute pulmonary insufficiency (12.5%). In Group III, four patient (22.22%) receiveda total of 9 units of blood transfusion. Three patients (16.66%) developed post molar trophoblastic disease, two patients (11.11%) had infection at admission and three patients (16.66%) had toxemia of pregnancy. None of these patients experienced acute pulmonary insufficiency. Six of these patients (33%) failed to deliver the mole after the third dose of vaginal misoprostol and underwent suction curettage of uterus. Three of six patients who failed to deliver the mole developed uncontrolled bleeding and needed emergent blood transfusion and suction curettage. Conclusion: This study points out that, misoprostol may be used in the termination of molar pregnancy with close observation and with subsequent revision curettage.