2483 Viewed799 Downloaded
Occult Malignancies And Venous Thromboembolism
Gizli Kanserler ve Venöz Tromboembolizm
Ufuk YETKİN*, Özalp KARABAY**, Hakan ÖNOL***
*, İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Kliniği**, Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi AD***, Alsancak Devlet Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Kliniği, İZMİR
Turkiye Klinikleri J Gynecol Obst. 2003;13(6):431-5
Article Language: TR
Copyright Ⓒ 2024 by Türkiye Klinikleri. This is an open access article under the CC BY-NC-ND license (
http://creativecommons.org/licenses/by-nc-nd/4.0/)
ÖZET
Amaç: İdiyopatik venöz tromboemboli (VTE) tanısı almış olgularda yüksek sıklıkta gizli kanser de saptanmıştır. Gizli kanser, VTE riskini bütün yaşlar için 2-7 kat, fakat 45 yaş üstü hastalar için 19 kat arttırmaktadır. Bu çalışmada VTE ile gizli jinekolojik kanserler arasındaki ilişkinin boyutlarını ve tanı esaslarını literatür bilgileri ışığında irdeledik. Materyal ve Metod: Ocak 1997 ? Ocak 2003 tarihleri arasındaki 6 yıllık dönemde Alsancak Devlet Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Polikliniğine alt ekstremitelerinde ilk kez oluşan venöz tromboembolizm yakınması nedeniyle toplam 198 kadın hasta başvurdu. Yaş ortalaması 49.3±5.8 idi. Hastalarımızın tamamında venöz tromboembolizm tanısı venöz Doppler ultrasonografik inceleme ile doğrulandı. Hiçbir olguda primer etyolojik faktörün habis bir hastalık olduğu ilk başvuru anında bilinmiyordu. Tüm hastalarda akciğer radyografileri, laboratuvar incelemeleri ve abdomino-pelvik USGden yararlanıldı. Bulgular: İleri incelemeleri sonucu 198 kadın olgunun 9unda (%4.54) gizli kalmış ve ilk olarak tanıladığımız genito-üriner sistemlerine ait kanserleri saptadık. Bu 9 olgudan 6sında (%66.6) over Ca tanılandı. Tüm olgular yaşamlarında ilk kez VTE tanısı almıştı. Tüm olgulara acil başlangıç tedavisi olarak düşük moleküler ağırlıklı heparin (LMWH) başlanarak bir büyük merkezin Jinekolojik Onkoloji Kliniğine ileri inceleme ve tedavileri açısından yönlendirildiler. Sonuç: İdiyopatik kökenli ve ilk olarak VTE tanısı almış kadın hastalarda, jinekolojik gizli kanserden kuşkulanılması gerekmektedir. Primer patolojinin klinik belirtilerinden önce gelişebilen VTEde dikkatli klinik muayene ve temel araştırmaların gerçekleştirilmesini öneriyoruz.
ABSTRACT
Aim: Occult malignancy is frequent in cases with idiopathic venous thromboembolism (VTE). Occult malignancy in-creases VTE risk 2 to 7 fold in all elderly people but this risk is 19 fold for the patients over 45 years. In this study we evaluated the relation of VTE and occult gynecologic malignancies and their diagnosis principles under the light of literature. Material and Method: Totally, 198 (women) patients with lower extremity venous thromboembolism for the first time, adimitted to Alsancak State Hospital Cardiovascular Surgery Outpatient Clinic between January 1997 and January 2003. Average age was 49.3±5.8 years. In all cases venous thromboembolism diagnosis was confirmed with venous Doppler ultrasonography. At first admission we didnt know that primary etiologic factor was a malig-nant disease. Chest X-rays, laboratory tests and abdomino-pelvic USG were held in all patients. Results: Further investigations showed that 9 of (4.54%) 198 women had occult genito-urinary system carcinomas. In 6 of them malignancy was ovarian carcinom (66.6%). For all cases VTE diagnosis was established for the first time. We gave low molecular weight heparin for initial therapy and for further investigation and treatment they were re-ferred to a Gynecologic Oncology Clinic of an other cen-ter. Conclusion: It is necessary to suspect from gynecologic oc-cult malignancy in the women with idiopathic VTE diag-nosis. We proposed a careful clinical examination and ba-sic tests in VTE to determine the primary pathology.