E-ISSN: 2619-9467

Cover    
Year 2009 - Volume 19 - Issue 1

Open Access

Peer Reviewed

ORIGINAL RESEARCH
2174 Viewed783 Downloaded

Etonorgestrel Implant Treatment in Perimenopausal Patients with Abnormal Uterine Bleeding and Desiring Contraception: One Year Results
Perimenopozal Dönemde Anormal Uterin Kanaması ve Kontrasepsiyon İsteği Olan Olgularda Etonorgestrelli İmplant Uygulaması: Bir Yıllık Sonuçlar

Full Text PDF  
Turkiye Klinikleri J Gynecol Obst. 2009;19(1):30-3

Article Language: TR
Copyright Ⓒ 2020 by Türkiye Klinikleri. This is an open access article under the CC BY-NC-ND license (http://creativecommons.org/licenses/by-nc-nd/4.0/)
ÖZET
Amaç: Bu çalışmada, perimenopozal dönemde anormal uterin kanaması ve kontrasepsiyon isteği olan hastalarda etonorgestrelli implant uygulamasının kanama kontrolü üzerindeki 1 yıllık etkinliği, yan etkileri ve kontraseptif etkinliği değerlendirildi. Gereç ve Yöntemler: Eylül 2005-Mart 2007 tarihleri arasında, kontrasepsiyon isteği ve anormal kanama yakınması ile polikliniğimize başvuran 30 olgu çalışmaya dahil edildi. Bu olgulara lokal anestezi ile kolun iç yüzüne etonorgestrelli implant (İmplanon® NV Organon, Oss, Hollanda) uygulandı. Tedavinin 1. yılında hasta uyumu, kanama kontrolünün sağlanması, hemoglobin düzeyi değişikliği ve yan etkiler değerlendirildi. Bulgular: Etonorgestrelli implant uygulanan olguların 25'inde kanama kontrolü sağlandı ve bu olgular 1 yıllık takibi tamamladı (%83.3). İlk 6 aylık takip sonunda implanonlu 5 hastada sekonder amenore gelişti (%16.6). Bu hastalardan 3'ü kanama amenore gelişimi nedeni ile implantını çıkarttırdı (%10). 2 hastada ise implant uygulaması sonrası uzun süreli düzensiz kanamalar görülmesi nedeniyle implant çıkartıldı (%6.6). Hastaların tedavi öncesi ortalama hemoglobin düzeyi 10.9 g/dL idi (8.1-13.5). Bir yıllık takibi tamamlayan olgularda uygulamanın 1. yılında hemoglobin düzeyi 12.5 g/dL bulundu. İmplant sonrası en sık bildirilen yan etkiler beklenmeyen lekelenme şeklinde kanama olması (%66.6) ve amenore gelişimi (%16.6) idi. Bir yıllık takip sonunda hiçbir hastada gebelik gözlenmedi. İmplant takılması ve çıkartılması işlemlerinde herhangi bir komplikasyon ile karşılaşılmadı. Sonuç: Perimenopozal dönemde anormal kanama yakınması ve kontrasepsiyon isteği olan hastalarda etonorgestrelli implant uygulaması kullanılabilir. Bu yöntem, kanama kontrolü sağlamadaki başarısına ek olarak yüksek kontraseptif etkinlik avantajı ile hasta uyumunu da arttıran bir seçenektir. İmplant sonrası uzun süren lekelenmeler ve amenore gelişimi, implantın erken çıkartılmasına neden olan ve tedaviye hasta uyumunu bozan en önemli faktörlerdir.
ABSTRACT
Objective: It's aimed to evaluate the etonorgestrel implant (ENGI) in terms of bleeding control, contraceptive effect and side effects in perimenopausal women with abnormal bleeding and desiring contraception. Material and Methods: Thirty perimenopausal women with prolonged bleeding those admitted to our clinic for contraception were recruited. ENGI system (Implanon® NV Organon, Oss, Netherlands) were applied to the inner face of non-dominant arms of the subjects. Patients were investigated for the parameters of bleeding control, compliance to implant, haemoglobin value changes and side effects of the treatment, after 1 year follow-up. Results: Bleeding control was enhanced in 25 patients and these patients were completed 1 year follow-up (83.3%). Amenorrhea was developed in 5 patients during the first 6 months after insertion (16.6%). Among these patients, 3 (10%) had their implants removed because of amenorrhea and another 2 patients (6.6%) because of irregular bleeding. Mean haemoglobin value was rised from 10.9 g/dL to the 12.5 g/dL, after 1 year follow-up. The most common side effects were irregulary bleeding (66.6%) and the secondary amenorrhea (16.6%). Contraceptive failure was not seen after 1 year follow-up . No complications were encountered during the insertion and removal of the implants. Conclusion: According to our results, ENGI treatment is a higly effective method on bleeding control and has high contraceptive efficacy that increases patients compliance to the treatment. Prolonged spotting and amenorhea were the most important factors that causes failure and early removal and decrease patient's compliance.