2823 Viewed1468 Downloaded
Retrospective Analysis Of Six Cases Of Placental Invasion Abnormality
Plasenta İnvazyon Anomalisi Saptanan 6 Olgunun Retrospektif Analizi
Hüsnü ÇELİK*, Ekrem SAPMAZ*, Mehmet ŞİMŞEK*, Niyazi TUĞ***, Bengü ÇOBANOĞLU**, Bilgin GÜRATEŞ*, Aygen ALTINGÜL***
*, Fırat Üniversitesi Tıp Fakultesi Kadın Hastalıkları ve Doğum AD**, Arş.Gör., Fırat Üniversitesi Tıp Fakultesi Patoloji AD***, Arş.Gör., Fırat Üniversitesi Tıp Fakultesi Kadın Hastalıkları ve Doğum AD, ELAZIĞ
Turkiye Klinikleri J Gynecol Obst. 2002;12(3):232-5
Article Language: TR
Copyright Ⓒ 2024 by Türkiye Klinikleri. This is an open access article under the CC BY-NC-ND license (
http://creativecommons.org/licenses/by-nc-nd/4.0/)
ÖZET
Amaç : Kliniğimizde dört yıllık süre içerisinde plasenta invazyon anomalisi saptanan vakaların retrospektif analizinin yapılması.Materyal metod: 1997 Eylül ? 2001 Ağustos tarihleri arasında kliniğimize gebelik yada postpartum dönemde başvuran ve histopatolojik olarak tanısı kesinleştirilen plasental invazyon anomalisine sahip olgularımızın retrospektif analizi yapıldı.Bulgular. Kliniğimizin dört yıllık vaka analizinde plasental invazyon anomalilerinin insidansı yaklaşık 1.2 : 1000 olarak tespit edildi. Tanı, olgularımızın birinde preoperatif diğerlerinde intraoperatif olarak olarak düşünüldü. Biri postpartum massif kanama diğeri uterin rüptür nedeniyle iki olguda subtotal histerektomi yapıldı. Olgularımızın ikisi total plasenta previa, üçü anterior alt segment yerleşimli plasenta, biri posterior normal yerleşimli idi. Kanama kontrolü amacıyla bir olguda bilateral hipogastrik arter ligasyonu üç olguda 1 no krome katküt ile çapraz süturlar ve foley balon tamponat yöntemi kullanıldı. Bir olgumuzda vezikovaginal fistül gelişti.Sonuç: Plasental invazyon anomalileri anne ve fetus hayatını tehdit edebilen önemli bir obstetrik problemdir. Geçirilmiş sezaryan skarları bu tablo için önemli bir risk faktörüdür. Tedavisinde öncelikle koruyucu yöntemler denenmelidir.
ABSTRACT
Objective: Our goal was to analyse the placental invasion abnormality cases in our clinic during last four years.Methods: Placental invasion abnormality cases which were applied to our clinic between september 1997 and august 2001, in their pregnancy or postpartum periods with histopathologically proven diagnosis were analysed retrospectively.Results: Four year analysis of placental invasion abnormalities in our clinic revealed the incidence of such cases as 1.2/1000. Diagnosis was suspected preoperatively in one case and intraoperatively in the remaining three cases. Subtotal hysterectomy was performed in two cases one of which was due to postpartum massive bleeding and the other was due to uterine rupture. Placental localization of the cases were placenta previa totalis in two and anterior low lying placenta in three cases, where as remaining one case had posteriorly located placenta. Hypogastric artery ligation was made in one case and cross sutures with No:1 cromic catgut and foley-baloon tamponade was performed in three cases in order to control bleeding. One case was complicated by vesicovaginal fistula.Conclusion: Placental invasion abnormalities constitute a serious life threatening obstetrical problem for both mother and fetus. Previous caessarean section scars are important risk factors for this clinical condition. Conservative treatment modalities must be tried in its management.