1879 Viewed438 Downloaded
Prenatal Tanıda İnvazive İşlemlerin Emniyetliliği
Prenatal Tanıda İnvazive İşlemlerin Emniyetliliği
Namık DEMİR*
*, Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum AD, İZMİR
Turkiye Klinikleri J Gynecol Obst. 2002;12(4):312-9
Article Language: TR
Copyright Ⓒ 2024 by Türkiye Klinikleri. This is an open access article under the CC BY-NC-ND license (
http://creativecommons.org/licenses/by-nc-nd/4.0/)
ÖZET
Prenatal tanıda kullanılan invazive işlemler sayesinde fetal ve intrauterin ortama direkt olarak ulaşabilmek ve fetal yaşamın fizyolojik ve fizyopatolojik bilinmezlerine ışık tutabilmek mümkün olmaktadır. Ancak korion villus biyopsisi (KVB), erken amniosentez (EAS), amniosentez (AS), fetal kan örneklemesi (FKÖ), Ceolocentesis, Transservikal flushing gibi yöntemler sonuçta embryo ya da fetusun homeostasisini bozan ve embryo ve fetus yaşamı için belli oranlarda riskler taşıyan yöntemlerdir. Bu riskler işlemin kendisine ait olabileceği gibi, uygulayan operatörün deneyimi ile de ilgilidir. Hekimlik sanatının temel kuralları gereği günümüzde kullanılan bu yöntemlerin ilerde daha az invazive olan yöntemler ile yer değiştirebileceği kaçınılmazdır.
ABSTRACT
Prenatal tanıda kullanılan invazive işlemler sayesinde fetal ve intrauterin ortama direkt olarak ulaşabilmek ve fetal yaşamın fizyolojik ve fizyopatolojik bilinmezlerine ışık tutabilmek mümkün olmaktadır. Ancak korion villus biyopsisi (KVB), erken amniosentez (EAS), amniosentez (AS), fetal kan örneklemesi (FKÖ), Ceolocentesis, Transservikal flushing gibi yöntemler sonuçta embryo ya da fetusun homeostasisini bozan ve embryo ve fetus yaşamı için belli oranlarda riskler taşıyan yöntemlerdir. Bu riskler işlemin kendisine ait olabileceği gibi, uygulayan operatörün deneyimi ile de ilgilidir. Hekimlik sanatının temel kuralları gereği günümüzde kullanılan bu yöntemlerin ilerde daha az invazive olan yöntemler ile yer değiştirebileceği kaçınılmazdır.