Bilindiği gibi Eylül, Ekim, Kasım ayları genelde sonbahar kongre aylarıdır. Bu yılda da kongreler arka arkaya yapılmaya başlandı.
Sırasıyla 1-5 Eylül tarihlerinde Ankara'da 2000'e 3 kala IV. Jinekoloji Obstetrik Kongresi, 24-28 Eylül'de Antalya'da III.Ulusal Menopoz-Osteoporoz ve Reproduktif Tıp Kongresi yapıldı. Sırada 9-12 Ekim'de Nevşehir'de Materno Fetal Medicine and Obstetrics and Reproductive Sciences Kongresi ve bizden bir kongre; 31 Ekim 2 Kasım tarihleri arasında V. Infertilite ve Reproduktif Endokrinolojide Temel Tanı ve Tedavi Kursu var.
Kongrelere katılanların daha çok genç meslekdaşlarımız olduğu görülüyor. Kongreler konusunu ileride daha detaylı olarak irdeleyeceğiz. Şimdilik kısaca şunu şöyleyebiliriz, günlük rutini yaparak sadece para kazanmak herşey demek değildir.
Meslektaşlarımızın yeni bilgiler edinmeye ve kısa da olsa tatil yapmaya her zaman ihtiyaçları vardır. Öğrenilen her yeni bilgi hekimliğimize yeni bir katkı olacaktır. Büyüklerimizi kongre katılımlarında ve dergi okuma alışkanlığında kırmadan, incitmeden birazcık stimüle edelim. İzninizle buradan bir diğer konuya geçmek istiyorum.
Uluslararası tıp dergilerinin okuyucularca en çok ilgi gören bölümlerinden biri de editöre mektuplar kısmıdır.
Herhangi bir okuyucu dergide gördüğü bir makale hakkındaki bilimsel görüşlerini yine bilimsel kaynaklara dayanarak dile getirir, eleştirilerini sıralar ve bir mektup halinde editöre gönderir. Editör bu mektubu değerlendirdikten sonra isim belirtmeksizin makalenin yazarlarına gönderir, yazarlar da eleştiriler ışığında kendi görüşlerini dile getirirler, açıkçası makalelerini bilimsel yönleriyle savunurlar. Derginin daha sonra çıkan ilk sayısında her iki mektup arka arkaya yayınlanır.
Dergimizde böyle bir köşe bulunmasına rağmen uzun zamandır meslektaşlarımızca kullanılmadığını görüyoruz. Editöre mektuplar köşesi sayesinde dergimizin daha görsel, daha ilgi çekici olacağına inanıyoruz. Dergide yayınlanan mektup tarzındaki kısa yazıların da bilimsel değeri vardır. Yeter ki eleştiriler güncel literatüre dayansın. Yazılarınız mümkünse bir sayfayı geçmesin ve metinde verilen literatürler mektubun sonunda sırasıyla yazım kurallarına göre düzenlensin.
İletişimin en iyisi karşılıklı olanıdır. Kişisel kısır çekişmelere girmeksizin, yol gösterici ve yapıcı olacağına inandığımız eleştirilerinizi bekliyoruz. Bu sayede dergimizin bilimsel ve sosyal açıdan daha iyi bir konuma geleceğine inanıyoruz. Türkiye Klinikleri Jinekoloji Obstetrik Dergisi'nin tüm meslekdaşlarımızın dergisidir. Onu daha bilimsel, görsel, akıcı ve okunabilir hale getirmek biraz da sizlerin elindedir.