Editorials
Sayı Editöründen
Prof.Dr.Haldun GÜNER
Article Language: TR
Copyright Ⓒ 2024 by Türkiye Klinikleri. This is an open access article under the CC BY-NC-ND license (
http://creativecommons.org/licenses/by-nc-nd/4.0/)
Değerli Meslekdaşlarım,
Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı, Sağlık Bakanlığı, BM New York Daimi Temsilciliği, Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı ile Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etüdleri Enstitüsü, Türkiye Aile Planlaması Derneği ve İnsan Kaynağını Geliştirme Vakfı'nın temsilen uzman ve yetkililerden oluşan ve Sağlık Bakanı Doç.Dr.Osman Durmuş Başkanlığında Türk heyetinin bir üyesi olarak 24-29 Haziran 1999 tarihleri arasında gerçekleştirilen hazırlık toplantıları hem de International Conference on Population and Development (ICPD+5'in Gözden Geçirilmesi konulu 30 Haziran-2 Temmuz 1999 tarihleri arasında gerçekleştirilen BM Genel Kurul Özel Oturumuna katılarak ülkemizi temsil ettik. Uluslararası Nüfus ve Kalkınma Konferansı 1994 yılında Kahire'de 200'e yakın ülkenin katılımı ile gerçekleştirilmiştir.
Toplantı sonunda nüfus-sağlık ve kalkınma konularının çeşitli yönleri ile ilgili gelecek 20 yılın planı yapılmıştır. Bu toplantıda 'üreme sağlığı'nın kapsamlı bir tanımı yapılarak kadın sağlığı ve aile planlaması çalışmaları bütüncül bir yaklaşımla ele alınmıştır. Toplantı sonunda geliştirilen ICPD-Aksiyon Planı'nı (Türkiye dahil) katılan tüm ülkeler imzalamışve önerilerin, Aksiyon Planının uygulanmasını taahhüt etmiştir. ICPD kararlarından beşyıl sonra Hollanda Lahey'de ülkeler toplanmışve ICPD Aksiyon Planının ne ölçüde uygulandığını, başarılanları ve başarılamayanları tartışılmışve bazı sonuçlara varılmıştır. ICPD önerilerinin özellikle ileriye yönelik daha etkin uygulanmasında dikkat edilmesi gerekenler, gerçekleştirilmesi gerekenlere ilişkin varılan sonuçlar New York'ta BirleşmişMilletler tarafından organize edilen toplantıda 185 ülkenin katılımı ile Genel Kurul'un Özel Oturumunda gözden geçirildi.
Özel Oturum öncesi, 24 Haziran'da başlatılan hazırlık toplantılarında, çeşitli ülkeler tartışmalı konuları tek tek ele alarak aralarında görüştü ve çoğunlukla da görüşbirliğine varmışlardır. Hazırlık toplantılarında ele alınan konular ve özellikle de Türkiye delegelerinin vurguladıkları konular ve varılan sonuçlar özetle: Birleşmiş Milletler Nüfus ve Kalkınma Komisyonu; 24-31 Mart, 5-7 Mayıs, 24-30 Haziran 1999 tarihleri arasında üç kez toplanarak Birleşmiş Milletler Genel Kurulu Özel Oturumuna hazırlık organı olarak çalışmıştır.
Bu toplantılarda, BM Genel Sekreteri'nin raporu tartışmaya açılmıştır. New York'ta yapılan sözkonusu Hazırlık Komitesi toplantılarına ülkemizi temsilen Sağlık Bakanlığı, Devlet Planlama Teşkilatı, Üniversite ve Gönüllü Kuruluşların temsilcileri katılmışlardır.
Toplantılarda, BM Genel Sekreteri'nin raporu üzerinde uzlaşma sağlanmışve BM Genel Kurulu'nun onayına sunulmuştur. Genel Sekreter Kofi Annan'ın raporu beşana bölümden oluşmaktadır; Nüfus ve Kalkınma, Cinsiyetler Arası Eşitlik-Kadının Güçlendirilmesi, Üreme Hakları-Üreme Sağlığı, Ortaklık ve İşbirliği ve Kaynakların Harekete Geçirilmesi. Tartışmalar genelde 136 ülkenin oluşturduğu G-77, Çin ile Amerika, Kanada, Avrupa Birliği, Norveç, Vatikan gibi grup ve ülkeler arasında yoğunlaşmıştır. Ülkemiz, gruplararası tartışmalarda uzlaşmacı ve dökümanı geliştirici yöndeki katkılarıyla takdir kazanmıştır. Dökümanın temelini oluşturan ve ülkemiz tarafından da desteklenen başlıca konular şunlardır: -Gençlere yönelik hizmetlerin planlanması ve uygulanmasında gençlerin katılımlarının sağlanması, -Göçmen ve sığınmacıların haklarının sağlanması, -Hükümetlerin büyümekte olan kentlerin yönetimine ve hizmet sunumuna ağırlık vererek, kentsel yoksulun, şehre göçedenin, yaşlı ve özürlülerin ihtiyaçlarını karşılamak üzere idari, yasal ve mali düzenlemeleri gerçekleştirmeleri, -'Kadınlara Karşı Her Türlü Ayırımcılığın Önlenmesi Konvansiyonu'nun ülkeler tarafından imzalanması ve onaylanması yanısıra uygulanması, -Kadınların üreme sağlıkları ile birlikte hayat boyu sağlıklarının da dikkate alınması, -Kadınların ve kız çocuklarının ekonomik, sosyal ve üreme sağlığı hakları dahil olmak üzere tüm insan haklarının Hükümetler, Sivil Toplum ve BM organları tarafından savunulması, -Sağlık reformu konusuna öncelik verilmesi, böylece üreme sağlığının da temel sağlık hizmetleri kapsamında ele alınması, -Yeni seçeneklerin de verildiği, güvenilir, etkin, ulaşılabilir aile planlaması, bilgi, danışmanlık ve hizmetlerinin en genişkapsamda sunulabilmesi için kaynakların harekete geçirilmesi ve yeterli kaynak ayrılması, -İstenmeyen gebelik halinde ulaşılabilir ve güvenilir bilgi, danışmanlık ve hizmetlerin sağlanması, -Sağlık sektörü reformunda anne ölümlerinin azaltılması konusuna ağırlık verilmesi, -Hükümetlerin temel sağlık hizmetleri kapsamında cinsel yolla bulaşan hastalıklar ve HIV/AIDS'in önlenmesi konularını üreme sağlığı programı çerçevesinde ele alması, -Ergenlerin üreme ve cinsel sağlığa ilişkin haklarını korumak üzere uygun, özgün ve ulaşılabilir hizmetlerin geliştirilmesi, -Kahire Nüfus ve Kalkınma Konferansı Eylem Programı hedeflerine erişmek için hükümetlerin, sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliği içinde ortaklık sağlamaları, -Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin Kahire Eylem Programı hedeflerine ulaşmaları ve yükümlülüklerini yerine getirmeleri için kaynaklarını seferber etmeleri, -Hükümetler, araştırma kurumları, gönüllü kuruluşlar ve uluslararası kurumlarla işbirliği halinde temel bilgi sistemlerini nüfus, çevre ve kalkınma göstergeleri boyutunda güvenilir istatistik bilgi üretecek şekilde güçlendirmeleri, -Üreme sağlığı programlarının tasarımı, uygulanması ve değerlendirilmesi için gerekli niteliksel ve niceliksel verinin toplanması. Tüm bu önerilerin ışığı altında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu 21.Özel Oturumu 30 Haziran-2 Temmuz 1999 tarihleri arasında 185 ülkenin katılımı ile gerçekleştirilmişolup ülkeler en üst düzeyde temsil edilmiştir. Delegasyon Başkanı genel olarak Sağlık Bakanlarıdır. Sağlık Bakanları Genel Kurul'a hitaben 5-10 dakikalık konuşmalar yapmışlardır. Genel Kurul'un başlangıcında, Uruguay Dışişleri Bakanı Oturum Başkanı olarak seçilmiştir. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Kofi Annan Genel Kurul'a hitabında özetle; ICPD'nin izole bir olay olmadığını, benzer birçok konferanslarla ortak yönlerinin olduğunu ve birbirini tamamladığını vurgulayarak, sürdürülebilir kalkınmanın gerçekleştirilebilmesinde nüfus konusunun önemine değinmişve nüfus konusunun ülkelerin politikalarına girmesi gereğini belirtmiştir. Konuşmada, nüfusla ilgili konuların, insan hakkı olarak bireysel boyutunun da olduğunu, cinsel ve üreme haklarının ise insan haklarının bir bölümü olduğu vurgulanmıştır. Dünya genelinde sağlık ve demografik göstergelerindeki iyileşmelere de değinen Genel Sekreter, bu konularda gelecekte sivil toplum kuruluşları, gönüllü kuruluşlar ve hükümetler arasında yapılacak işbirliklerinin başarıyı hızlandıracağını belirtmiştir. Konuşmada, kız ve erkek çocukların eğilimlerindeki farklılık, sağlıksız düşükler, genital mutilasyon, erkeklerin üreme sağlığı ile ilgili konulardaki ilgisizliği, cinsel yolla bulaşan hastalıklar, HIV/AIDS konularında daha fazlasının yapılması gerektiği vurgulanarak nasıl yapılacağının Kahire Aksiyon Planı'nda belirtildiği, ancak uygulanması için mutlaka kaynak temini gerektiği ifade edilmiştir. Sağlık Bakanı Doç.Dr.Osman Durmuştoplantının ikinci gününde yaptığı konuşmasında Türkiye'de üreme sağlığı ve aile planlaması konularında son yıllarda gerçekleştirilen ilerlemeler konusuna değinmişve ICPD Eylem Programı'nın ülkemizde nasıl uygulandığı hususunda bilgi vermiştir. Uluslararası toplumun bir üyesi olarak Türkiye'nin geçmişte olduğu gibi özellikle coğrafi ve kültürel komşuları ile deneyimlerini paylaşmaya hazır olduğunu ifade eden Sayın Bakan, Sağlık Bakanlığı bünyesinde üreme sağlığı ile ilgili olarak kullanılacak bilgi, eğitim ve iletişimle ilgili Eğitim Merkezi'nin bu işbirliği için önemli bir örnek olduğunu vurgulamıştır. Üreme sağlığı ve nüfusla ilgili konularda sivil toplum kuruluşlarının katkılarına her zamankinden daha fazla ihtiyaç olduğunu kaydeden Bakan Durmuş, sivil toplum kuruluşlarının toplum katılımını artıracak ve insanların sesini duyurabilecek gerekli mekanizmalarla donatılmaları gerektiğini belirterek ICPD+5 dökümanının da Türkiye'de özenle uygulanacağını ve izleneceğini belirtmiştir. Değerli Meslekdaşlarım; Kadınların seçme ve seçilme haklarını 1934 yılında veren ülkemiz, Aile Planlaması alanında çıkardığı 1965 ve 1983 yılındaki modern yasalarla dünyanın öncü ülkeleri arasına girmeyi haketmiştir. Ancak tüm bunların halen yeterli olduğunu söylemek güçtür. Üreme sağlığı, kadın sağlığı, adolesanların, yaşlıların sağlığı konularında yapılması gereken daha çok şey vardır. Ülkemizde maternal mortalite ve bebek ölüm hızında düşme trendi sürmektedir. Önümüzdeki yüzyılın başlarında Avrupa standartlarını yakalamamız Sağlık Bakanlığı, SSK, diğer resmi ve özel kuruluşlar ile özellikle biz hekimlerin ve yardımcı sağlık personelinin ciddi çalışmalarına bağlıdır. Gelecek yüzyılda kadınlarımıza, gençlerimize ve yaşlılarımıza daha mutlu günleri getirerek daha sağlıklı nesiller yetiştirmeyi hedefleyen güçlü ekonomisiyle, mutlu, gelişmiş ve daha huzurlu ülke özlemiyle...
Saygılarımla
Prof.Dr.Haldun GÜNER
Editör