Editorials
Sayı Editöründen
Prof.Dr.Haldun GÜNER
Article Language: TR
Copyright Ⓒ 2024 by Türkiye Klinikleri. This is an open access article under the CC BY-NC-ND license (
http://creativecommons.org/licenses/by-nc-nd/4.0/)
Değerli Meslekdaşlarım,
Günümüz jinekolojik cerrahi ve diğer cerrahi uygulamalarda, minimal invazif cerrahi kavramı giderek daha çok popüler olmakta, bu nedenle de giderek daha fazla taraftar bulmaktadır. Hastaya daha az travmatik cerrahi uygulandığında, hastalar daha kısa sürede iyileşmekte, analjezik, antibiyotik kullanımı o oranda azalmakta, hastanede kalış süresi kısalmakta ve doğal olarak kısa sürede işine dönebilmektedir. Bu nedenle de hastalık nedeniyle oluşan ekonomik kayıplar da minimal olmaktadır. Diğer taraftan hastaların ameliyattan sonra da hastanede kalış süreleri azaldığından, hem maliyetler düşmekte hem de hastane yataklarından daha rantabl yararlanılmaktadır. Bu konudaki ilk uygulamalar doğal olarak açık cerrahilerde başlamıştır. Bu çalışmalara günümüzde de devam edilmektedir. Ancak önemli gelişmeler daha doğrusu reformist ilerlemeler açık cerrahilerden çok, endoskopik cerrahi uygulamalarda olmaktadır.
Jinekolojide tanısal olarak başlayan laparoskopi, önceleri tek girişli olup, sadece gözleme dayanmakta idi. Aletin ucuna gözümüzü dayayarak birşeyler görmeye çalışırdık. Sonraları asistanın da görebileceği düzenekler geliştirildi. Biz bu cihazlarla çalışırken, monitör ve video sistemleri eklenerek, işlem daha da ileriye götürüldü. O günlere kadar açık cerrahilerde hangi türde aletler kullanılıyorsa, bu aletler laparoskopiye uygun olacak şekilde geliştirildiler. Tubal ligasyonla başlayan operatif laparoskopinin ilgi alanları daha da genişlemeye başladı. Sırasıyla adezyonların açılması, endometriozis tedavileri, over kistlerinin aspirasyonu veya çıkarılmaları, ektopik gebeliklerin cerrahisi, myomektomi, laparoskopik Burch, pelvik taban cerrahileri, derken kendimizi laparoskopik histerektomi, lenfadenektomilerde bulduk. Burada anlattığımız işlemlerin ileride nerelere kadar varacağını kestirmek oldukça güçtür. Doğal olarak her cerrahi yöntemin belirli bir öğrenme eğrisi (learning curve) vardır. Bir yöntemi artık ekspert olarak kullanabilmek için o operasyondan en az 20 adedini bizzat yapmış olmak gerekmektedir. Ancak bundan sonra bir ileri yönteme geçilebilir. Bu nedenle Amerikan jinekolojik laparoskopistler derneği cerrahi işlemleri, basitten başlayarak derecelendirmişlerdir. Yani bir önceki basamakta yeterli deneyime ulaşmadan bir üst basamağa atlamak mümkün değildir. Halk deyişiyle ''merdiven ayak ayak'' demek uygun olur. Doğal olarak yıllardır açık cerrahi yapan ve bu cerrahileri virtüyozlük derecelerine ulaştıran, olgunluk çağına ulaşmış, başka bir deyimle emeklilik yaşlarına yaklaşmış, ancak endoskopik cerrahiye şimdiye kadar ilgi göstermemiş olanlardan 45 dakikada gerçekleştirdiği bir ameliyatı laparoskopik olarak başlangıçta 4-5 saatte yapmasını beklemek oldukça güçtür. Buna hem fizikman hem de zaman olarak olanak bulmak zordur. Ancak şimdiye kadar yapa yapa gelmişlerse bu süreler zaten 1-2 saate kadar otomatikman inmiştir bile. Genç meslekdaşlarım, bugün örnek olarak endoskopik cerrahi olarak sadece laparoskopik yöntemlerden bahsettim, diğerlerinin gidişi de yine aynidir. Sizler bu yeni yöntemleri öğrenmek ve hastalarınıza uygulamakla yükümlüsünüz, daha kolay sürede iyileşmeyi, işlerine dönmeyi sağlayan minimal invazif cerrahileri, hastalarınız zaten sizlerden, bugün istemeseler de, yarın isteyeceklerdir. Ancak endoskopik işlemlerde mümkün olduğunca çok kullanımlı aletleri tercih edelim, eğer varsa yerli olanını aldıralım. Yerli imalatçılarımızı veya ithalat firmalarını, alet yapmak için teşvik edelim. Tek kullanımlı alet gerekiyorsa, onları da bozuluncaya kadar vakalarda kullanalım. Aletler çok pahalı, sistemlerin pekçoğu ithal ediliyor, hepsinin kullanımı, bakımı belirli bilgi birikimi ve dikkati gerektiriyor. Uzman, asistan, hemşire, teknisyen her ne görevde olursak olalım, aletleri kendi malımız gibi kullanalım, bakımlarını zamanında ve yetkili servislerine yaptıralım. Herbir cihazda, alette saçı bitmemiş yetimlerin bile hakkı olduğunu aklımızdan çıkarmayalım.
Ülkemizin dövizlerini, alet, cihaz veya sistemler için kullanırken, azami özenli ve dikkatli davranalım. Gelecek sayıda buluşmak üzere saygı ve sevgilerimle.
Prof.Dr.Haldun GÜNER
Editör