ÖZET
Amaç: Bu çalışmada amacımız, Türkiye'de jinekolojide ilk defa kliniğimiz tarafından uygulanan robot yardımlı cerrahinin erken dönem sonuçlarını değerlendirmek ve bu yeni minimal invaziv cerrahinin uygulanabilirliğini analiz etmektir. Gereç ve Yöntemler: Ekim 2008 ile Nisan 2009 tarihleri arasında kliniğimizde da Vinci^® robotik cerrahi sistemi ile peş peşe toplam 34 hasta opere edildi. Benign jinekolojik nedenlerle 4 histerektomi, 21 histerektomi + bilateral salpingoooferektomi (bir olguda ilave olarak Burch Operasyonu), 4 miyomektomi, 2 sakrokolpopeksi, 2 tubal reanostomoz ve 1 salpingoooferektomi yapıldı. Tüm olgular vücut kitle indeksi, cerrahi süreler, tahmini kan kaybı, hastanede kalış süresi ve oluşan komplikasyonlar yönünden değerlendirildi. Bulgular: Hiçbir olguda laparotomiye geçilmedi ve majör komplikasyon izlenmedi. Bir olguda cilt altı amfizem, 2 olguda vajinal lazerasyon, 1 olguda cilt altı sütür kaybı ve 1 olguda paralitik ileus gelişti. Postoperatif dönemde bütün hastalar 2 veya 3 gün içinde taburcu edildi. Ortalama kan kaybı 29.1 cc olarak hesaplandı. Sonuç: Olgu sayısı arttıkça operasyon süreleri ve operasyon hazırlık aşamaları belirgin ölçüde kısalmıştır. Her ne kadar bazı olgularda vaka sayımız sınırlı, uzun dönem sonuçlarımız için henüz erken de olsa, da Vinci® ile jinekolojik pek çok cerrahi prosedürü başarılı bir şekilde uyguladık. Aşırı kilolu, obez ve geçirilmiş pelvik cerrahi öyküsü olan hastalarda dahi problem yaşanmadı. Robotik cerrahi, tecrübelerin artmasıyla laparoskopik cerrahideki yerini bulacaktır ve bu yeni teknolojinin yararları gelecekte daha da netleşecektir.

ABSTRACT
The purpose of this study was to evaluate our early outcomes of robotic assisted surgery that we used first in Turkey in gynecology and to analyze the feasibility of this new minimally invasive surgery. Material and Methods: Between October 2008 and April 2009, 34 patients underwent robotic assisted surgery with da Vinci^® Surgical System in our clinic. Four hysterectomy, 21 hysterectomy + bilateral salpingoophorectomy (in one case Burch Operation was performed additionally), 4 myomectomy, 2 sacrocolpopexy, 2 tubal reanostomosis and 1 salpingoophorectomy were performed for benign gynecological conditions. The age, body mass index, estimated blood loss, hospital stay, surgical times and complications were evaluated in all patients. Results: There were no conversions to laparotomy and no major complications were occurred. The complications were two vaginal lacerations, one subcutaneous emphysema, one subcutaneous needle loss and one paralytic ileus. All patients were discharged in post-operative 2 or 3 days. The mean estimated blood loss was calculated 29.1 cc. Conclusion: Surgical and set up times distinctly decreased with increasing number of cases. However, some surgical procedures were insufficient series and it is early to determine long-term surgical outcomes yet, we have successfully performed lots of kind surgery in benign gynecologic conditions. There were no serious problems in the patients even who were overweight, obese and a history of prior pelvic surgery. Robotic surgery will be fairly placed in the area of laparoscopy with increasing experiences and the benefits of this new technology will become clearer in the future.