4996 Viewed1491 Downloaded
The Importance of Nutrition in Prevention and Treatment of Preeclampsia: Review
Preeklampsinin Önlenmesinde ve Tedavisinde Beslenmenin Önemi
Gülhan SAMURa
aBeslenme ve Diyetetik Bölümü, Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi, Ankara
Turkiye Klinikleri J Gynecol Obst. 2009;19(2):88-97
Article Language: TR
Copyright Ⓒ 2024 by Türkiye Klinikleri. This is an open access article under the CC BY-NC-ND license (
http://creativecommons.org/licenses/by-nc-nd/4.0/)
ÖZET
Preeklampsi, gebeliğin hipertansif hastalıklarından biridir. Artmış kan basıncı ve proteinüri ile karakterize multisistem hastalığı olan preeklampsi, gebeliklerin %2-8'ini etkilemektedir. Preeklampsinin önlenmesinde ve tedavisinde beslenme ile ilişkili faktörlerin önemli rolü vardır. Beslenme ile preeklampsi ilişkisine yönelik hipotezler oldukça farklıdır. Bu nedenle artmış ve azalmış diyetsel sodyum, protein, yağlar ve/veya karbonhidratlar preeklampsinin olası etiyolojik faktörleri gibi değerlendirilmektedir. Ancak bu hipotezler üzerinde çok az çalışma yapılmıştır. Son 10 yıl içinde preeklampsi ile ilgili artan bilgilere karşın diyetin ve mikro besin ögeleri eklerinin preeklampsideki rolü üzerinde yeteri kadar çalışılmadığı görülmektedir. Preeklampside, beslenme ile ilintili çok az sayıda soru kesin olarak yanıt bulmaktadır. Örneğin; prenatal dönemde sodyum kısıtlamasına gerek duyulmamaktadır. Preeklampsi riskinin azaltılmasında kalsiyum, çinko, magnezyum, demir ve n-3 yağ asitleri suplementasyonunun etkili olmadığı, ancak diyetleri ile bu besin ögelerini yetersiz alan kadınların sağlıklı bir gebelik seyri için bu suplementasyonların yararlı olabileceği ileri sürülmektedir. Antioksidan desteğinin (özellikle vitamin C, E) preeklampsi riskini azalttığına dair güvenilirliği yüksek çalışmalar mevcuttur. Konu ile ilgili çalışmalarda gebelik dönemlerine ilişkin besin tüketimlerinin çok ayrıntılı alınmaması, erken/geç dönem preeklampsi riskinin ortaya çıkışında pre/perikonsepsiyonel besin ögeleri eklerinin ve ilişkili kofaktörlerin etkisinin tam olarak aydınlatılamamış olması kontrollü yeni çalışmaların yapılmasını gerektirmektedir. Gebelikte ortaya çıkan hipertansif bozuklukları önleyebilmek için beslenme alışkanlıkları ile besin ögeleri ilavelerinin etkisi uygun yöntemlerle değerlendirilmeli ve perikonsepsiyonel dönemde beslenmeye özellikle dikkat edilmelidir.
ABSTRACT
Pre-eclampsia is part of a spectrum of conditions known as the hypertensive disorders of pregnancy. A multisystem disorder usually associated with raised blood pressure and proteinuria, pre-eclampsia is relatively common, affecting 2-8% of pregnancies. Several nutritional agents have been suggested to have a role in preventing pre-eclampsia. For many years diet has been suggested to play a role in preeclampsia. The hypotheses have been diverse and often mutually exclusive. Thus, increased and reduced dietary sodium, protein, fats or carbonhydrates were proposed as possible etiological factors. Rarely were these hypotheses appropriately tested in trials. Our knowledge of preeclampsia has increased dramatically in the past 10 years. The role of diet and the potential for micronutrient supplements or therapy has not been adequately studied in light of this knowledge.Very few nutritional questions about nutrition in preeclampsia have been answered definitively. Sodium restriction is not useful. Administering calcium, zinc, magnesium, anchor and n-3 fatty acids in unselected women from midgestation is not effective therapy for reducing the risk of preeclampsia. It also seems unlikely that zinc or magnesium supplements with the same strategy are useful. Antioxidant therapy with vitamins C and E is promising but must be tested in larger studies. It is unclear based on the study performed whether the administered vitamins were pharmacological treatment or replacement of inadequate nutritional intake. Reexplore the role of nutrition in preeclampsia with state of the art techniques and guided by current concepts. Dietary assessment should be done at different stages of pregnancy with tools validated for that stage of pregnancy. Special attention should be directed at periconceptual nutrition in light of the importance of abnormal implantation in the pathogenesis of preeclampsia.