ABSTRACT
Uterine functions may adversely be affected by radiation treatments for childhood cancer. The uterine vasculature exposed to radiation therapy may not respond normally to cytotrophoblast, the resulting decrease in fetoplacental blood flow may lead to impaired fetal growth in case of a probable pregnancy. Also as a result of the negative impact of radiotherapy to myometrial layer, uterin elasticity and volume may be reduced. In particular, this effect is more pronounced in patients receiving radiotherapy before puberty. Radiotherapy may injure the endometrium layer and result in disorders of placental attachment, such as placenta accreta or increata. Obstetrical consequences include an increased risk of hypertension, fetal malposition, spontaneous abortion, pregnancy loss, preterm birth, low birthweight. In addition, an increased risk of spontaneous abortion is observed in patients treated with high dose cranial or craniospinal radiation. Other than complications due to radiotherapy, low birth weight can ocur in patients undergoing chemotherapy treatment such as doxorubicin or daunorubicin. When comparing patients treated with chemotherapy with those who did not, no significant difference in terms of low birth weight infants, or spontaneous abortion was observed. There was no significant difference considering risk of developing minor anomalies, cytogenetic syndrome or single gene defect in patients with a history of radiotherapy or chemotherapy. In this review, we aim to examine effects of chemotherapy and radiation therapies for childhood cancer on uterine functions.

ÖZET
Çocukluk çağında radyoterapi uygulanan hastalarda, uterin fonksiyonlar olumsuz etkilenebilmektedir. Uterin damarsal yapılarda oluşan değişiklikler sonucunda, kan akımında azalma ve olası bir gebelik durumunda, sitotrofoblast invazyonunda yetersizlik sonucunda fetal kan akımında bozulmaya bağlı olarak, fetüsün büyümesinde olumsuzluklar görülebilmektedir. Ayrıca radyoterapinin miyometrial tabakaya olumsuz etkisi sonucunda uterin elastisite ve volümde de azalma gelişebilmektedir. Özellikle bu etkilenme, puberte öncesi radyoterapi uygulanan hastalarda daha belirgin olmaktadır. Radyoterapinin endometrial tabaka üzerine de olumsuz etkileri olabilmekte ve bunun sonucunda plasentasyon bozuklukları örneğin plasenta akreata, inkreata gibi rahatsızlıklar gelişebilmektedir. Tüm bu olumsuzluklar neticesinde de gebelik sırasında hipertansiyon, fetal malpozisyon, fetal kayıp ya da spontan abortus, preterm doğum ve düşük doğum ağırlıklı bebek doğumu gibi komplikasyonların gelişme riski artmaktadır. Ayrıca yüksek dozda kranial ya da kraniospinal radyasyon uygulanan hastalarda da spontan abortus riskinde artış olabilmektedir. Radyoterapiye bağlı gelişen bu komplikasyonlar dışında, radyoterapi uygulanmasından bağımsız olarak, doksorubisin ya da daunorubisin gibi kemoterapötik ilaçların kullanımı sonucunda da düşük doğum ağırlıklı bebek doğumu görülebilmektedir. Ancak kemoterapi tedavisi uygulanmış hastalarda, uygulanmayanlarla karşılaştırıldıklarında, ne canlı doğum ne de abortus oranları arasında bir fark görülmemektedir. Radyoterapi ya da kemoterapi kullanma öyküsü olan hastalarda, minör anomaliler, sitogenetik sendrom ya da tek gen defekti gelişme riskinde ise bir farklılık olmamaktadır. Bu derlemede, çocukluk çağı kanserlerinde, kemoterapi ve özellikle radyoterapi uygulanmasının uterin fonksiyonlar üzerine olan etkisi incelenecektir.