E-ISSN: 2619-9467

Cover    
Year 2007 - Volume 17 - Issue 6

Open Access

Peer Reviewed

REVIEW
3039 Viewed1938 Downloaded

A Review Of The Etiology, Differential Diagnosis And Therapeutic Options Of Sexual Pain Disorders, From Vaginismus To Dyspareunia: Review
Vajinismustan Disparoniye Cinsel Ağrı Bozukluklarının Etiyolojisi, Ayırıcı Tanısı ve Tedavi Seçenekleri Üzerine Bir Gözden Geçirme

Full Text PDF  
Turkiye Klinikleri J Gynecol Obst. 2007;17(6):447-53

Article Language: TR
Copyright Ⓒ 2024 by Türkiye Klinikleri. This is an open access article under the CC BY-NC-ND license (http://creativecommons.org/licenses/by-nc-nd/4.0/)
ÖZET
Çalışmalara göre kadınların %15 ila %20'si cinsellikle ilgili ağrıdan yakınmaktadır. Oldukça sık görülen bir problem olmasına rağmen cinsel ağrı ya da ağrılı cinsellik klinisyenlerin tanı koymada zorlandıkları bir alandır. Bu yazıda cinsel ağrı bozukluklarının etiyolojisi, ayırıcı tanısı ve psikopatolojisi üzerinde durulacak, mevcut çalışmalar gözden geçirilecektir. Vajinismus, DSM-IV'te vajinanın dış üçte birindeki kaslarda koitusu engelleyecek bir biçimde, yineleyici istem dışı spazmın olması şeklinde tanımlanmıştır. Literatürde çok uzun zamandır bilinse de etyolojisi tam olarak netlik kazanmamıştır. Psikoanalitik görüşe göre vajinismus bir konversiyon belirtisidir. Bilişsel-davranışçı yaklaşıma göre ağrı beklentisine koşullanmış bir korku ya da anksiyete tepkisidir. Diğer bir bakış açısı pelvik taban kaslarının aşırı aktivasyonudur. Tüm bu yaklaşımların vajinismus etiyolojisinde anlamlı bir yeri vardır, bu nedenle çokyönlü bir yaklaşımın kabulü daha tutarlıdır.Disparoni, her yaşta kadının cinsel ya da cinsellik dışı faaliyetlerini etkileyen, farklı yerleşimleri ve şekilleri olabilen tekrarlayan ya da kronik urogenital ağrı olarak tanımlanabilir. Ağrının tipine ve lokalizasyonuna göre kronik genital ağrı, disestezik vulvodini, vulvar vestibulit gibi alt grupları vardır. Disparoninin organik ya da psikolojik olduğunu ayırt edebilecek deneysel ya da teorik olarak geçerli tanı yolları bulunmamaktadır. Sonuç olarak vaginismus ve disparoni sadece bir ağrı bozukluğu, psikolojik bozukluk ya da pelvik taban hastalığı olarak ele alınıp tek yönlü tedavi planlanmamalı, her ikisine de heterojen, çok sistemli ve çok faktörlü hastalıklar gözüyle bakılmalı, tedavi protokolleri hastanın hikayesi ve şikayetleri ayrıntılı bir şekilde dinlendikten sonra kişiye özel olarak planlanmalıdır.
ABSTRACT
Studies show that %15-20 of women complain about sexual pain. Sexual pain or painful sexuality has always been an area of conflictions for the clinicians. In this review the etiology, differential diagnosis and psychopathology of sexual pain disorders are discussed with the current literature. Vaginismus is defined as recurrent involuntary spasm of the musculature of the outer third of the vagina that interferes with vaginal penetration. The precise etiology is unclear. According to pscyhoanalytical view vaginismus is a conversion symptom, in cognitive-behavioristic view it's a fear or anxiety reaction conditioned to pain. Another point of view presumes that vaginismus is over activation of pelvic floor muscles with neuropathic origin. As each of these approaches may have a place in etiology a multidimensional approach should be accepted. Dyspareunia denotes to any form of recurrent or chronic urogenital pain that interferes with sexual and nonsexual activities in women of any age. The diagnosis is often hard to made. The etiology is not clear. Dyspareunia is divided into subgroups like chronic genital pain, dysaestetic vulvodynia, vulvar vestibulitis syndrome according to the type and localisation of the pain. There are no empirically or theoretically valid guidelines to distinguish psychogenic vs. organic dyspareunia. The two categories of sexual pain disorders, dyspareunia and vaginismus are heterogeneous, multisystemic, and multifactorial disorders that should not be categorized as simply a "pain problems" or a "vestibulum problem" or a "psychological problem". An integrated approach is recommended and the treatment should be individualized to each women.