ÖZET
Amaç: Yüksek dereceli skuamöz intraepitelyal lezyon olgularında transformasyon bölgesi cerrahi eksizyonu sonrası endoserviks cerrahi sınır pozitifliğinde yönetimin değerlendirilmesidir. Gereç ve Yöntemler: Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalında Ağustos 2000-Ekim 2010 tarihleri arasında yüksek dereceli skuamöz intraepitelyal lezyon nedeni ile soğuk konizasyon (n= 9) ve elektrocerrahi eksizyon işlemi (n= 52) uygulanan 61 olgu çalışmaya alındı. Altmış bir olgunun 14 (%22.9)'ünde işlem sonrası endoservikal cerrahi sınır pozitifliği saptanmıştır. Hastaların demografik verileri cerrahi sınır pozitifliği ile karşılaştırılmıştır. Bulgular: Endoservikal cerrahi sınır pozitifliği saptanan 14 olgunun 12'sinde endoservikal cerrahi sınır pozitifliği ve 2.sinde endoservikal kanal küretaj pozitifliği bulunmuştur. Endoservikal cerrahi sınır pozitif olguların 12'sine kalıntı hastalığı çıkartmak için üç ay içinde konizasyon tekrarı yapılmıştır (soğuk konizasyon n= 3, elektrocerrahi eksizyon n= 9). İki hastaya histerektomi yapılmıştır. İkinci cerrahi işlemde ve histerektomi materyallerinde invaziv hastalık bulunmamıştır. Endoservikal cerrahi sınır pozitifliği ile birden fazla servikal kadran tutulumu arasında anlamlı ilişki bulunmamıştır (p= 0.73). Sigara kullanımı öyküsü birden fazla servikal kadran tutulumu ile anlamlı ilişkili bulunmuştur (p= 0.043). Sonuç: Yüksek dereceli servikal intraepitelyal lezyonlarda kalıntı hastalık için ikinci kez cerrahi işlem yapılması etkili bir yöntemdir.

ABSTRACT
Objective: To review the management of endocervical surgical margin positivity after the excision of transformation zone in high grade squamous intraepithelial lesions. Material and Methods: Sixty one patients who underwent cold conization (n= 9) or loop electrosurgical excision procedure (n= 52) in Department of Obstetrics and Gynecology Ege University Faculty of Medicine between August 2000 and October 2010 because of high grade squamous intraepithelial lesion were included in the study. Endocervical margin positivity was discovered in 14 (22.9%) patients. The demographic parameters of the patients were correlated with surgical margin positivity. Results: 14 out of 61 (22.9%) patients were established endocervical surgical margin positivity after conization. While 2 of them was subsequent to endocervical canal curettage, 12 of them were endocervical surgical margin positivity. Reconization (cold conization n= 3, loop electrosurgical excision procedure n= 9) was performed to 12 patients in order to excise the residual disease in 3 months. Two patients underwent hysterectomy. Invasive disease does not present in reconization and hysterectomy materials. Endocervical surgical margin positivity was not significantly correlated with multiquadrant involvement (p= 0.73). History of cigarette smoking was significantly correlated with muliquadrant involvement (p= 0.043). Conclusion: Surgical management of residual disease is an effective method for high grade squamous intraepithelial lesions.